"تعلم أني" - Traduction Arabe en Turc

• olduğumu biliyorsun
• bilirsin
• biliyorsun ki
• biliyordun
• biliyorsunuz
• olduğumu biliyor
• olduğumu bilmeni
• ettiğimi biliyorsun
• biliyorsun değil

Sana ihtiyaç duyduğumuz yer orası Bobby. Haklı olduğumu biliyorsun.
هناك حيث نحتاجك، بوبي و أنت تعلم أني محق

Büro dışında buluşmaktan hoşlanmadığımı bilirsin.
أنت تعلم أني لا أُفضل لقائنا على غير طُرقنا المعهودة

Ve biliyorsun ki ismimin bir duvara yazılmasını istemiyorum.
وأنت تعلم أني لا أريد إسمي وصورتي على حائط لعين

Yapma, komedyen olmak istediğimi biliyordun.
بربك، كنت تعلم أني أردت أن أكون كوميديان.

Devamlı sizin dostunuz olacağımı biliyorsunuz, değil mi?
أنت تعلم أني سأكون صديقاً دوماً.. أليس كذلك؟

Evet, burada olduğumu biliyor. O da şimdi muhtemelen bir striptiz kulübündedir, yani bir şaka olarak, aynı benim gibi.
نعم، هي تعلم أني متواجد هنا. قد تكون هي نفسها داخل ناد للتعري الآن، على سبيل المزاح، تفعل نفس الشيء مثلي.

Şunu biliyorum ki... o da senin için fazlasıyla iyi olduğumu biliyorsun.
أنني أعلم أنك تعلم أني أفضل من أن أكون من نصيبك

İç İşleri'nden bahsediyordu. Haklı olduğumu biliyorsun.
لقد كان يتحدث عن الشؤون الداخليه وأنت تعلم أني محق.

- Hiçbir şey söyleme, haklı olduğumu biliyorsun, ayrıca kotum da harika gözüküyor.
-لاتقل شيئاً لانك تعلم أني محقة وان جنزي يبدو رائع

Hala odada olduğumu biliyorsun değil mi?
تعلم أني مازلت في اللغرفة, صحيح؟

Howard, benim çok akıllı biri olduğumu biliyorsun.
هاوارد, أنت تعلم أني رجل ذكي جدا

Haklı olduğumu biliyorsun.
قبل عشر سنوات كنا سننسحب و تعلم أني محق

Bu konuda hep endişe ettim, bilirsin, sonraki de ben olacağım diye.
أنا قلقة دائماً كما تعلم , أني قد أكون التالية

Ama beni bilirsin, bir isim alana kadar...durmayacağım.
ولكنك تعلم أني لن أتوقف حتى أحصل على اسم.

bilirsin, genellikle günde iki gösteri yapmam.
أنت تعلم. أني عادتاً لا أقدم استعراضين في اليوم

biliyorsun ki, risk aldım çünkü bunun, senin ve baban için zorlu bir süreç olduğunu biliyordum.
أنت تعلم أني فعلت كل ما بوسعي لك لأني أعلم أنه وقت عصيب لك و لأبيك

Beni aramadın. Acil paraya ihtiyacım olduğunu biliyordun.
أنت لم تتصل رغم أنك تعلم أني بحاجة إلى المال

Benim pazarlıkçı, basit John Durbeyfield olduğumuzu biliyorsunuz,
تعلم أني مجرد شخص بسيط جون دوربيفيلد,مساوم ؟

Senden bir yaş büyük olduğumu biliyor musun?
هل تعلم أني أكبر منك بعام واحد؟

Bak, önemli olan, ne kadar üzgün olduğumu bilmeni istedim.
انظر الشئ المهم اني اريدك ان تعلم أني متأسفة جدا

Avukatın olarak bana söylemek istediğin herhangi bir şey varsa, çekinme söylediklerine kimseye anlatmamak üzere yemin ettiğimi biliyorsun.
كمحاميك، لو أنّ هناك أيّ شيء تريد إخباري به... فأنت تعلم أني أقسمت... أن أجعله خاصاً وسرياً

Cary, söylediğinin tek kelimesini bile dinlemiyorum biliyorsun değil mi?
تعلم أني لا أصغي إلى أيٍ مما تقول يا كاري, أليس كذلك ؟