Onun o fotoğrafta olduğunu biliyorsun. Bulduğumuz şu kelepçeler de var. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنها تظهر في صورة للشرطة، وبأننا وجدنا الٔاصفاد |
Evet, ben Tanya Skagle. Ver şu sığırı. Yapabilecek kadar deli olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت , أعطني الأبقار أنت تعلم بأنها مجنونة وستقوم بفعلها |
Ayrıca, chi'nin girly şovundaki ana zorluğum olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | بجانب ذلك , تعلم بأنها اساس عرضي الخاص للفتيات |
Şüpheleri ona çekmek istemedin çünkü onun öldürmediğini biliyordun. | Open Subtitles | لم ترد أن تثير الشكوك نحوها لأنكَ كنتَ تعلم بأنها لم تقتله |
Ses çıkardığını biliyordun Neden baktırmadın ki? | Open Subtitles | كنت تعلم بأنها تصدر الضوضاء لم لم تهتم بذلك؟ |
Ama sen öyle olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | و لكنكَ تعلم بأنها ليست اسطورة |
- Evde olmadığını biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلم بأنها ليست هنا صحيح ؟ ماذا ؟ |
10 yaşında olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعلم بأنها تبلغ عشر سنوات. صحيح؟ |
10 yaşında olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعلم بأنها تبلغ عشر سنوات. صحيح؟ |
Onun haksız olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم بأنها مخطئة. |
Onların yasaklı olduğunu biliyorsun! | Open Subtitles | وأنت تعلم بأنها ممنوعة |
Peki. Hasta olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | حسناً، أنت تعلم بأنها مريضة |
- Demek kötü olduğunu biliyorsun? | Open Subtitles | -إذن تعلم بأنها سيئة؟ |
O yazdı zaten. Çocuk doğuramayacağını biliyordun. | Open Subtitles | كنت تعلم بأنها لا تستطيع الإنجاب |
Daha bu sabah bana, "Hadi gidip ona 'Merhaba' diyelim" diyordun, ve onun orada olmadığını biliyordun, öyle mi? | Open Subtitles | وهذا الصباح لقد قلت "لنذهب ونلقي عليها الســلام" وكنت تعلم بأنها ليست هناك؟ |
Olacağını biliyordun değil mi? | Open Subtitles | كنت تعلم بأنها ستأتي ؟ |
Şimşekten korktuğun biliyordun. | Open Subtitles | كنت تعلم بأنها خائفة من البرق |
Thomas'ın suçlarından haberi olmadığını biliyorsun. O zaman bunun en iyisi olacağında hem fikirdik. | Open Subtitles | (تعلم بأنها تجهل جرائم (توماس واتفقنا مع الوقت سيكون أفضل |