Öğrencilerinizin oğluma yaptığı yanlıştı ama telafi etmenizi beklemiyorum. | Open Subtitles | ما فعله فتيانك لإبنى كان خطأ ولكنى لا أعتقد أنك تستطيع تعويضه |
Sevdiğin birisi, yaptıklarını telafi etmek için bir çaba gösteriyorsa, ona şans verirsin. | Open Subtitles | عندما تحب شخص ما وتحاول تعويضه, كنتي قريبة منهم |
- Düğün olayını telafi etmem lazımdı. | Open Subtitles | وجب عليّ تعويضه لعدم حضوري الزفاف |
Yaptığınız zararlardan dolayı, yenisini de bulamıyoruz siz sokaklarda yakıp yıkarken. | Open Subtitles | كل الضرر الذي فعلتموه انهم لا يستطيعون تعويضه ومع ذلك مازلتم هنا |
Yerine... yenisini koymak zor olacak ama çok yakında kendi askınıza sahip olacaksınız. | Open Subtitles | هذا سيكون أمراً... يصعب تعويضه ولكن عما قريب، ستتلقى شارة شرفية خاصة بك |
Thane'in masumiyeti kanıtlanır ve eyaletten tazminatını alır. | Open Subtitles | (نثبت براءة (ثايـن يحصل على تعويضه من الولاية |
Bizim sayemizde Thane tazminatını aldı. | Open Subtitles | بفضلنـا حصل (ثايـن) على تعويضه |
Bunu bir kahve ile telafi edebileceğini söyledi. | Open Subtitles | وطلب منك تعويضه باحتساء كوب قهوة معه. |
Yaşattığım eziyetleri nasıl telafi edeceğimi düşünerek Kenny'yi bir süre izledim. | Open Subtitles | راقبت (كينى) لعدة أيام و حاولت إكتشاف كيف أستطيع تعويضه عن كل الاساءات التى وجهتها اليه |
Bunu cennette telafi edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني تعويضه في السماء |
Bunu, ona telafi ettirmeye karar verdim | Open Subtitles | وكنت مصممة على تعويضه |
Ama bunu onun için telafi etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لكني أستطيع تعويضه عما حدث |
Şimdi, telafi etmek sunulan anlıyoruz şahsen O Khosarath için (me) | Open Subtitles | الآن، أفهم أنّك عرضت تعويضه لخساراته بشكل شخصي يا (لي) |
- Belki telafi edebilirim. | Open Subtitles | -ربما يمكنني تعويضه |
Araba gibi değillerdir. Öyle yenisini almazsın. | Open Subtitles | إذن تعرف أنه ليس سيّارة، لا يمكن تعويضه |
Bir Braun'san her şeyin yenisini alabilirsin. | Open Subtitles | ولايملك نظام حماية ضد السرقة ؟ ( عندما تكون من عائلة ( براون لا يوجد شيء لا تستطيع تعويضه |
İçmek benim için hep bir ritüel olmuştur, bu yüzden bu ritüelin yerine yenisini bulmalıyım ve bu yüzden Avery bana bu çok hoş çay setini, biraz şiş ve yün ve el çabukluğu üstüne bir büyü kitabı aldı. | Open Subtitles | الشرب مجرد طقوس يكفيني فقط تعويضه وأهدتني (إيفري) طقم الشاي هذا ،إبر وغزل صوفي |