| Kızların seninle flört ettikleri zaman bunu anlamamını çok tatlı bulduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعلم انني اجد الامر لطيف جداً عندما تغازلك الفتيات دون ان تدرك ذلك |
| Şuradaki sarışın kız resmen senle flört ediyordu. | Open Subtitles | تلك الفتاة الشقراء هُناك كانت تغازلك تماماً. |
| Yani farkında olmadan flört ettiğin bir Cheerio bir anda seni öpmeye karar verirse dudakları seninkilere dokunmadan önce perende atarak uzaklaşacak mısın? | Open Subtitles | إذاً، إذا واحدة من المشجعات تغازلك بدون سيطرة فجأةً قررت تقبيلك، سوف تقوم بقفزة خلفية قبل أن تلمس شفتيها |
| Kesinlikle flört ediyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تغازلك تماماً , و أنت كنتَ كذلك |
| Ya, sırf daha ucuza alabilmek için sana kur yapıyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو أنها تغازلك كي تحصل على سعرٍ أفضل؟ |
| Seninle flört eden kızla bindiğini söyleme. | Open Subtitles | لقد اضطررت لمشاركة سيارة الأجرة مع... . لاتخبرني انك شاركت السيارة مع تلك الفتاة التي كانت تغازلك |
| - Kadının seninle flört ettiğini anlarsın, değil mi? | Open Subtitles | إنّك تعي أنّها كانت تغازلك معك، صحيح ؟ |
| Bence seninle flört etti. | Open Subtitles | أظن أنها كانت تغازلك أنت |
| Hiçbir kadın seninle flört etmez. | Open Subtitles | لن تغازلك أي امرأة أبدا |
| Kadın resmen seninle flört ediyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تغازلك |
| Her gün seninle flört ediyor. - Daha şimdi gördüm. | Open Subtitles | إنها تغازلك كل يوم |
| Çaktırmadan seninle flört ediyor. | Open Subtitles | . إنها تغازلك بوضوح تام |
| Ve Harvard mezunu algılayıcılarım kadının senle flört ettiğini söylüyor. | Open Subtitles | وثقافتي في تدريب (هارفارد) تخبرني أنها كانت تغازلك. |
| - Seninle flört ediyor. | Open Subtitles | إنها تغازلك |
| Seninle flört ediyor. | Open Subtitles | الجنية تغازلك |
| O yüzden Melody'i bu akşam tüm arkadaşlarımızın önünde sana kur yaparken görmekten hiç hoşlanmadığımı söylemeliyim. | Open Subtitles | لذا عندما ارى (ميلودى) تغازلك امام جميع اصدقائنا الليلة يجب ان اقول انى لا احب هذا |
| O da sana kur yapıyor gibi! | Open Subtitles | -إنها تغازلك |