Seni tanıdığım kadarıyla, bu kadar uzun süre kalmana şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | بما أعرفة عنك لقد تفاجئت أنك مكثت هنا طوال هذه المدة |
Birinci sınıfta bir başka robot daha gördüğüme şaşırdım. Çoğunluğu işçi. | Open Subtitles | تفاجئت لرؤية روبوت آخر يقيم بالدرجة الأولى فمعظم الروبوتات الذين ألتقيهم من العمّال. |
Telefonda sesini duyunca şaşırdım ve biraz telaşlandım. | Open Subtitles | لقد تفاجئت لسماعي صوتك على الهاتف وكنت فضولياً نوعاً ما |
Aman ne iyi. Eski dostun Johnny'yi gördüğüne Şaşırdın mı? | Open Subtitles | لا أطيق الانتظار هل تفاجئت لرؤية صديقك القديم جوني؟ |
İtiraf edeyim mesaj attman beni şaşırttı, aramızın iyi olduğunu pek bilmiyordum. | Open Subtitles | ،يجب أن أقر بأني تفاجئت بتواصلك لم أعلم موقفنا من بعضنا البعض |
İnanılmaz. şaşırdığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لا أصدق هذا، لا يمكن أن أقول أنني تفاجئت بهذا |
Saygın bir Dam'ın bu tayfa ile yolculuk etmesine şaşırdım. | Open Subtitles | لقد تفاجئت برفيق محترم يبحر مع هذا الطاقم |
Büyük bir hata olabilirdi. Aslında bunu kaçırmana şaşırdım. | Open Subtitles | كانت لتكون مشكلة كبيرة، بالواقع، تفاجئت أنها فاتتك |
Doktorumun genetik danışma önermesine şaşırdım. | Open Subtitles | لقد تفاجئت عندما طلب مني طبيبي عمل استشارة وراثية |
Annemde her türlü pisliği kaldıracak mide olduğunu biliyordum da sana şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | لقد فوجئت بذلك. اعرف ان امي لديها المقدره لأيّ نوع من الفسادِ، لَكنَّ انتي، تفاجئت. |
Geri döndüğümde Joy'un, bir iş üzerinde olduğumu düşünmemesine şaşırdım. | Open Subtitles | وعندما عدت لقد تفاجئت بأن جوي لم تعرف بأنني كنت أخطط لشيء |
Aramana şaşırdım. Bir daha asla gerçekten benle konuşmak istemeyeceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد تفاجئت باتصالك اعتقدت حقًا بأنك لا ترغب بمحادثتي مجددًا |
Kusura bakma. şaşırdım sadece. | Open Subtitles | أنا آسف ، أنا فقط أنا آسف ، أنا فقط تفاجئت |
Aradığına şaşırdım. Benimle bir daha konuşmak istemezsin sanıyordum. | Open Subtitles | لقد تفاجئت باتصالك اعتقدت حقًا بأنك لا ترغب بمحادثتي مجددًا |
Beni gördüğüne Şaşırdın mı? | Open Subtitles | هل تفاجئت لرؤيتي هُنا ؟ |
Eminim Şaşırdın | Open Subtitles | أراهن بأنك تفاجئت |
Şaşırdın bakıyorum. | Open Subtitles | أرى أنك تفاجئت إلى حد ما |
İtiraf etmeliyim ki davetin beni şaşırttı. | Open Subtitles | عليّ الاعتراف بأنني تفاجئت عند استلام دعوتك. |
Bu kadar duygusallık gösterdiğini gördüğüme şaşırdığımı söylemeliyim | Open Subtitles | .. عليً القول . أني تفاجئت لأرى هذا القدر من التعاطف |
Onun 197 sefer sayılı uçağın düşmesinden dolayı hüküm giydiğinde Şaşırdınız mı? | Open Subtitles | هل تفاجئت بسماع خبر إدانته بإسقاط طائرة الرحلة 197؟ |
Ama bu benim için kötü bir sürpriz oldu diyemem. | Open Subtitles | لكني لا أستطيع أن اقول اني تفاجئت جدا |
Miranda bir rahibin bu kadar esnek olmasına şaşırmıştı. | Open Subtitles | تفاجئت (ميراندا) من تساهل الكاهن ولكن في الأوقات العصيبة، |
Benim için süpriz oldu, ama yalnız olduğum için endişelenmesi boş yere değildi. | Open Subtitles | تفاجئت ، لكن لَيس بإفراط بأنه كان لوحده |
Hayatımda hiç bu kadar şaşırmamıştım. İlaç gibi geldi. | Open Subtitles | لقد تفاجئت بشدة، ذلك بمثابة صاعقة من السماء |
Floransa Forli'ye yapmış olduğunuz kuşatmadan ötürü çok şaşırdı ordunuzun sınırlarından geçtiğini dahi zar zor fark edebildiler. | Open Subtitles | فلورنسا تفاجئت بحصارك لفورلي... انهم يالكاد لاحظوا الجيش يتحرك يعبر الاراضي المحيطه بمدينتهم. |