Amerika'da her yıl yaklaşık 10 milyar civciv yumurtadan çıkıyor. | Open Subtitles | قُرابة مليار دجاجة تفقس في أمريكا سنوياً |
İyi haber onlardan sadece yüz yılda bir biri yumurtadan çıkıyor. | Open Subtitles | الخبر السار هو تفقس واحدة فقط كل مئة سنة أو نحو ذلك |
Yuvalamalarını aynı zamanda yapan dişiler, altı hafta sonra yırtıcı hayvanların başını döndürecek kadar fazla sayıda yavrunun çıkacağından ve yavru kaplumbağaların önemli bir bölümünün suya ulaşacağından emin oluyorlar. | Open Subtitles | توقيت وضع البيض لدي السلاحف بهذه الطريقة تضمن للسلاحف أنه بعد ستة أسابع سوف تفقس صغارها بعدد مذهل |
İki hafta sonra yumurtalar kırıldığında, yıllık plankton çiçeklenmeleri en üst noktadayken ve yavru balıkların yiyecek çok fazla şeyi olacakken yumurtlarlar. | Open Subtitles | لقد زامنت هذه الأسماك تبويضها بحيث أنه بعد أسبوعين عندما تفقس البيوض تكون العوالق أو الفيتوبلانكتون |
Aşağıda, mağara boyunca akan derede Mayıs Sinekleri kuluçkadan çıkıyorlar. | Open Subtitles | بالأسفل، تفقس ذبابة مايو من الجدول الذي يمرّ عبر الكهف. |
Aşağıdaki suyun içinde kuluçkadan çıkan böcekler yukarıya, bu küçük ışıklara doğru uçarlar. | Open Subtitles | الحشرات التي تفقس بالماء بالأسفل تطير نحو هذه الأضواء الدّقيقة. |
Babam bana tavuklarını daha yumurtadan çıkmadan sayan insanlarla ilgili bir hikaye anlatırdı. | Open Subtitles | اعتاد والدي أن يخبرني قصة عن الناس الذين يعدون دجاجاتهم قبل أن تفقس |
Eğer annemin yumurtalarının çıkmasına izin verilirse... - ...o askerler Beşinci Kol'u yok edecek, değil mi? | Open Subtitles | إن سُمح لبيوض والدتي أن تفقس فهؤلاء الجنود سيدمرون الرتل الخامس، صحيح؟ |
Sanırım, en sonuncusu yumurtadan çıkıyor. | Open Subtitles | أظن أن آخر واحدة تفقس. |
- yumurtadan çıkıyor! | Open Subtitles | -إنها تفقس . |
Erkek tıpkı diğerleri gibi bu yumurtayı da, çatlayıp yavru vereceği güne kadar koruyacak ve onunla ilgilenecek. | Open Subtitles | وهو الأن سوف يقوم بحراسة البيض مع بقية مجموعته طوال الأشهر اللأزمة لها لكي تفقس. |
Bu sahillerde her yıl bir milyon yavru çıkıyor... ama her birinin yaşama şansı çok düşük. | Open Subtitles | كل سنة، ملايين السلاحف تفقس على هذه الشواطئ، لكن فرصة نجاة أيًّ منهم ضئيلة |
Yaşlı su atı yumurtadaki çıkmadan ölür, o yüzden genç su atı yetim olarak doğar. | Open Subtitles | حصان البحر الكبير يموت قبل ان تفقس البيضه وحصان البحر الجديد يُولد يتيماً |
Bir kara şahin tüm yumurtalarının çatlamasına izin verir ve sonra büyük olanlar küçük olanlarla kavga ederken geride durur genelde büyükler küçükleri parçalar ve sonra da geri çekilip barış içinde büyürler. | TED | ستسمح أنثى النسر الأسود لصغارها أن تفقس ثم تبتعد وهي ترى الكبار يصارعون الصغار، عادة يمزقونهم إربا ثم يعودون ليكبروا بسلام. |
On sekiz civciv yumurtadan çıktı Jeddak. | Open Subtitles | -''(ثمة 18 لم تفقس بعد يا (جيداك'' |