"تفهمت" - Traduction Arabe en Turc

    • anladım
        
    • anlıyorum
        
    • anladı
        
    • anlıyor
        
    • anlayış
        
    • anlıyordum
        
    • Anlayışın
        
    Bir kaderim var derken ne demek istediğini sonunda anladım galiba. Open Subtitles كما تعلمين , أخيراً تفهمت ما قصدتيه عن إمتلاك قَدَر
    CQ: Lauran'la konuşunca sadece neden yürüyüşe önem verdiğini değil neden oğullarını götürdüğünü de anladım TED كيتلين: بعد التحدث مع لورين، تفهمت ليس فقط سبب شعورها بأهمية المشاركة في المسيرة، وإنما أيضا سبب اصطحابها لأولادها معها.
    Neden bu kadar üzgün olduğunu anlıyorum. Bu araba onun bir ayağı gibiydi. Open Subtitles لقد تفهمت لماذا كانت هي كانت غاضبة بهذا الشكل
    Önceleri babamdan nefret ediyordum ancak şimdi anlıyorum ki, amacı beni eğitmekmiş. Open Subtitles اعتدت علي كرهه لكني الآن تفهمت انه كان يدربني
    Ama Gloria Tanrısal miras işini harfi harfine anladı. Open Subtitles لكن غلوريا تفهمت قضية الملكوت السماوي حرفيا
    -Baba karım anlıyor. İşlerin yürümesi daha önemli. Open Subtitles هي تفهمت ذلك المحافظة على سير العمل أهم بكثير
    İçinde bulunduğun durumu ona da açıklamak zorundaydım. O da anlayış gösterdi. Open Subtitles كان عليّ أن أوضح لها بعض الأمور بخصوصك، وهي تفهمت
    Onu anlıyordum. Ama bunu kabul edemedim. - O yüzden ben de Margaret'a ulaştım. Open Subtitles -لقد تفهمت الأمر , لكنى لم أوافق عليه , لذلك وصلت لـ "مارجريت ".
    Neyin seni bu kadar sevindirdiğini söyleyecek misin? Önemli bir şey değil. Anlayışın için teşekkürler. Open Subtitles رائع هل ستخبريني ما الذي يجعلك سعيدة هكذا لاشئ شكرا لانك تفهمت الأمر 369 00:
    Pekâla, işin garibi anladım. Open Subtitles حسنا، من العجيب أنني تفهمت موقفك
    Hayır, dinle... anladım. Open Subtitles كلا ، إستمعي ، لقد تفهمت الأمر
    Peki, diyelim ki bunu anladım. Open Subtitles حسنا, دعنا نقول انني تفهمت ذلك
    Bunu istediğimi söylemiyorum ama bunu anladım. Open Subtitles لا أقول بأنني أحببتها, ولكنني تفهمت
    Zaman zaman arkadaşlarımla kavga etsemde, anlıyorum yani. Open Subtitles انا غالبا اقوم بفعل الاشياء البشعة مع زملائي ولكنني تفهمت الامر
    Tamam, bu çok garip ama seni anlıyorum. Open Subtitles حسنا، من العجيب أنني تفهمت موقفك
    Bana söylediğin yalanların kimliğini korumak için olduğunu anlıyorum. Open Subtitles تفهمت أن كذبك علي كان لحماية هويتك.
    Kendisine bunu neden söylemek istediğimi anladı. Open Subtitles لقد تفهمت لماذا أردت أن أخبرها بذلك.
    Babama direnmiştim ve o da nedenini anladı. Open Subtitles لقد وقفت في وجهه وهي تفهمت السبب
    anladı mı? Open Subtitles هل تفهمت الوضع ؟
    -Baba karım anlıyor. İşlerin yürümesi daha önemli. Open Subtitles هي تفهمت ذلك المحافظة على سير العمل أهم بكثير
    Bayan Scott bile evlenmemiş ve çocuğu olmamanın seni hasarlı mal yapmadığını anlıyor. Open Subtitles حتى السيدة سكوتي تفهمت الأمر كونك أبتر و غير متزوج لا تجعلك تضرر بالناس
    anlayış gösterdi, o yüzden bizimle öğle yemeğinde buluşacak. Open Subtitles لقد تفهمت الأمر, لذلك ستقابلنا لاحقاً على الغذاء
    anlıyordum. Open Subtitles وقد تفهمت الأمر.
    Anlayışın için çok teşekkürler. Open Subtitles أنا مسرور أنك قد تفهمت الأمر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus