"تقبله" - Traduction Arabe en Turc

• kabul
• öpmek
• kabullenmesi
• öpüyor
• öpeceği
• karşıladı

Kiliseye ruhun ele geçirildiğini kabul ettirmek için kanıt lazım.
أحتاج إلى دليل تقبله الكنيسة كإشارة على أنها تجسدها الشيطان

Hz. İsa'nın kurtarıcımız olduğunu kabul etmelisiniz. Hem de hemen.
يجب أن تقبل المسيح كمنقذ لك يجب أن تقبله الآن

kabul etmesi zor farkındayım ama şehre gelmen için uygun bir dönemde değiliz.
أعرف أن هذا أمر يصعب تقبله لكن الوقت غير مناسب لقدومك إلى المدينة

Birini uzun süredir tanıyınca sırf iyi öpüşüyor mu bilmek için onu öpmek istersin.
فأنت فقط تريد أنت تقبله لتعرف إذا ما كان يجيد التقبيل

kabullenmesi en zor anlar telefon görüşmesi, hastaneye yürümek ve kendi mutluluk hakikatimin beni yüzüstü bıraktığını fark etmekti.
وكان هذا أصعب موقف، من المفترض بي تقبله: المكالمة الهاتفية، الذهاب للمستشفى، إدراكي أن إنجيلي الخاص للرخاء، قد خذلني.

Sanırım Alman fizikçileri tarafından kabul görüp tanınmamasının iki sebebi var.
أعتقد أنه كان هناك سببان لعدم البروفيسورجوسيبيموسادو تقبله أو الإعتراف به من قبل علماء الفيزياء الألمان.

Hz. Isa'yı kurtarıcınız olarak kabul etmelisin. Onu hemen, şimdi kabul etmelisin.
يجب أن تقبل المسيح كمنقذ لك يجب أن تقبله الآن

Bunu kabul etmek zordur, biliyorum. Çünkü hayatta hep elde edemeyeceğimiz şeyleri isteriz.
أعلم أن هذا من الصعب تقبله لأنه في الحياة ، الجميع يريد ما لا يمكن أن يحصل عليه

kabul ederseniz, bir de bu küçük hediyeyi vermek istiyorum.
و اذا تود أن تقبله أحب أن أعطيك هذه الهدية الصغيرة

İşim, normal insanların kolayca anlayacağı ya da kabul edebileceği bir şey değil.
فعملى ليس من السهل تقبله او فهمه بالنسبة لعامة الناس

Michael, bunu kabul edersen çok iyi olur yoksa ikimiz de sıçarız.
مكان ٍ نستطيع العيش فيه من الأفضل أن تقبله و إلا سنواجه الكثير من المصاعب

Ama kabul etmiyorsun çünkü prensiplerin ve gururun var.
..لكنّك لن تقبله. لأن لديك المبادئ والكبرياء.

Ve bence eğer müvekkilinizin iyiliğini istiyorsanız teklifimi kabul edersiniz.
وفي رأيي، إذا كنت تود أن تفعل شيئا في مصلحة موكلك فيجب أن تقبله

Birisini sevdiğin zaman, onu olduğu gibi kabul etmelisin.
عندما تَحبُّ شخص ما، يجب ان تقبله كما هو.

Ama bunu kabul edemem, biliyorsun.
و أيضاً , لا أستطيع تقبله و أنتِ تعرفين هذا

Bana, sizin delikanlının harika bir gentilmen olduğunu ve onu öpmek istediğini söyledi
لقد قالت لي ان الصبي مثالي ونبيل وانه طلبت ان تقبله

Bir insan kabullenmesi çok zor bir deneyim yaşadığında kişi bu olayı hatırlamayan farklı benlikler yaratabilir.
عندما يمر الشخص بشيء من الصعب جدا تقبله لذا يخترع شخصيات بديلة

Ya da bana öyle geliyor. Bayan Banks'i öpüyor.
أو هكذا اعتقد فالسيدة بانكس تقبله

Fiona'ya bunu içirin, ilk öpeceği adama aşık olacaktır.
عندما تشرب فيونا هذا ستقع في الحب مع أول رجل تقبله

Kadınların onunla gitmesi fikrini nasıl karşıladı?
كيف تقبله لفكره ركوب سيدات معه ؟