İnternette de yüz yüze de onunla konuşma, yanına da yaklaşma, tamam mı? | Open Subtitles | مطلوب منك ألا تتحدثي معي لا تقتربي منها تماماً شخصياً أو عبر الإنترنت |
Baban şimdi gidiyor uslu,uslu kenarda oyna ve suya çok yaklaşma. | Open Subtitles | انا ذاهبة الان العبي على الشاطئ و لا تقتربي الى الماء |
- Bir daha oğlumun yanına bile yaklaşma. - O benim oğlum! | Open Subtitles | ــ لا تقتربي من إبني ثانيَةً ــ لقد كان مُلكي أنا أوّلاً |
Argostoli'ye yaklaşmayın. Antisamos Sahili'nden uzak durun. | Open Subtitles | لا تقتربي من أرجوستلي وإبقي بعيدا عن شاطئ |
Bu yalnız çocuğa bu kadar yaklaşma Jennifer yoksa bu sefer, o kadar kolay kurtulamazsın. | Open Subtitles | لا تقتربي اكثر من الولد الوحيد ، جينفر او انك لن تنصرفي الان ؟ |
Bu yüzden onunla konuşma, yaklaşma yanına oturma bile! | Open Subtitles | ولهذا يجب ألا تتكلمي معها أو تقتربي منها أو تجلسي بجانبها |
Bir daha çocuklarımın yanına yaklaşma. | Open Subtitles | اياكِ ابدا ان تقتربي من اطفالي مرةَ اخري |
Sakın bir ayıya, sığın geyiğine ya da herhangi bir hayvana yaklaşma. | Open Subtitles | لا تقتربي أبداً من الدببة أو الموظ وغيرها |
Sorun çıkarma. Sunucu odasına yaklaşma. | Open Subtitles | ولا تصنعي أيه مشاكل ولا تقتربي من غرفة الخادم |
Bir daha birini vurduğunda, öldüklerinden emin olana dek ona yaklaşma. | Open Subtitles | في المرة القادمة عندما تطلقين النار على احد.. ! لا تقتربي منه كثيرا حتى تتأكدي من موته |
Hayır, bana dokunma! Bana yaklaşma! | Open Subtitles | ــ لا، لا تلمسيني لا تقتربي مني |
Işık tehlikeli. Ona yaklaşma. | Open Subtitles | الضوء خطير عليك ، لا تقتربي منه |
yaklaşma bana, izleme ve konuşma. | Open Subtitles | لا تقتربي مني أو تتبعينني أو تتحدثي معي |
uzak dur benden. yaklaşma. | Open Subtitles | إبقي بعيدة عنى , لا تقتربي منى |
Benden ve bağımlılığımdan uzak durmanı istiyorum. Anlıyor musun? | Open Subtitles | ولا أريدك أن تقتربي منّي أو من إدماني أتفهمين؟ |
Ona yaklaşmayın. Tekrarlıyorum, ona yaklaşmayın. | Open Subtitles | لا تقتربوا منه أكرر , يجب أن لا تقتربي منه |
Şayet sende on veya daha fazlası olsaydı, istediğine yakın parayı elde ederdin. | Open Subtitles | لربما يمكنكي أن تقتربي .إذا كَانَ عِنْدَكَ مثل العشَرة أَو أكثرِ |
Yanına yaklaşamazsın. Seni, bununla yanına yaklaştır mı zannediyorsun? | Open Subtitles | أنتِ لن تقتربي منه ابداً أتعتقدين انه سيدعكِ تقتربي منه بهذا؟ |
-Olduğun yerde kal, onların yakınına gitme, anladın mı? | Open Subtitles | ،إبقِ حيتُ أنتِ، لا تقتربي منهم أبداً أتفهمين ؟ |
Yanında ben veya annen olmadan yaklaşmayacaksın ilk yardım çantasına. Anladın mı? | Open Subtitles | لن تقتربي من الإسعافات الأوّلية مجدداً بدوني أو بدون والدتك, هل هذا مفهوم؟ |
Ondan uzak dur. Bu sefer gelinini mi bekliyorsun? | Open Subtitles | لا تقتربي منها أأنت الّذي سينتظر العروس هاته المرّة؟ |
Çok yakına gelme ama. Bulaşıcı bu. | Open Subtitles | . لا تقتربي كثيرا , بالرغم من ذلك . أنا ناقلة للعدوى |
Ama fazla yakınlaşma. Herifin iki elinde de kanca var. | Open Subtitles | لا تقتربي كثيراً فالرجل له يدان خطافيتان |
Avukatından bir faks. Yasal olarak ona 450 metreden fazla yaklaşmanı istememiş. | Open Subtitles | في فاكس من محاميها، لم تردكِ أن تقتربي منها لمسافة 500 ياردة، |
Bana daha çok yaklaşmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تقتربي مني أكثر |