Meşgul insanlar olduğumuzun da farkındayım; o yüzden endişe etmenize gerek yok, bunu öğle arasında da yapabilirsiniz. | TED | وانا موقنةٌ انكم مشغولون جداً لذا لا تقلقوا . يمكنكم القيام بذلك في استراحة الغداء |
Düşürmekten Korkmayın, titanyumdan daha dayanıklıdır. | TED | لا تقلقوا بشأن اسقاطها, إنها أقوى من التيتانيوم |
Endişelenme. Timsah tarafından yenmek uykuya dalmak gibidir. Tabii büyük bir parçalayıcının içinde. | Open Subtitles | لا تقلقوا ، أن يأكلنا تمساح يشبه الذهاب للنوم في خلاط ضخم |
Ama muhtemelen öyle bir şey yapmayacağım. Dert etmeyin yani. | Open Subtitles | وهو أمر مستبعد في الواقع لذا أرجوكم لا تقلقوا بشأني |
Aslında evet, hediyeleri ben açarım, o kısımda bir Sorun yok. | Open Subtitles | حسنًا ، في الحقيقة أنا سأفتح الهدايا لذا لا تقلقوا بشأنها |
Çok net göremiyorsanız da endişelenmenize gerek yok. | TED | لكن لا تقلقوا إن لم تستطيعوا رؤيتها جيدا. |
Yani, üzülmeyin, sıkıntıya girmeyin. Bunu ezelden beridir yapıyoruz. | TED | ولهذا لا تقلقوا حيال هذا الموضوع. لقد قمنا بهذا الشئ منذ الأزل. |
Meraklanmayın. Tıbbi deneyler yaptık. | Open Subtitles | لا تقلقوا بخصوص هذا نحن نجرى بعض التحاليل الطبية |
Tabii efem. Hallederiz. endişe etmeyin, olur? | Open Subtitles | سنفعل ذلك يا سيدي, سنهتم بالأمر لا تقلقوا, إتفقنا؟ |
Birdenbire atının sırtında tek başına... güneşli bir havada, yeşil tarlalarda ilerlediğini fark edersen... endişe etme. | Open Subtitles | ..ولو وجدتم أنفسكم وحدكم .. تمرحون فى مراعى خضراء والشمس تشرق عليكم ..فلا تقلقوا |
Neyse. Dinleyin çocuklar. Dike konusunda endişe etmenize gerek yok. | Open Subtitles | علي اي حال اسمعوا يا رجال لا تقلقوا بشان "دايك" |
- Korkmayın, hepimizi bırakacaklar! | Open Subtitles | لا تقلقوا, لا تقلقوا سوف يدعوننا نذهب جميعا |
Korkmayın. Anneniz muhtemelen yarına döner. | Open Subtitles | لكن لا تقلقوا,والدتكم بالتأ كيد ستعود غدا |
Bitecek diye Korkmayın. Daha bir sürü verebilirim. | Open Subtitles | لا تقلقوا من نفاذ الكمية عندي الكثير منه |
Justin'in babasıyla olması gerekiyordu ama Endişelenme, onunla konuştum, yanımızda. | Open Subtitles | آسفة,من المفترض أن جوستن خرج ليتعشى مع والده لكن لا تقلقوا,لقد تخدثت معه حول الموضوع |
aslında tam olarak 6 tane ama Endişelenme bizim daha büyük bir salona ihtiyacımız var her neyse. | Open Subtitles | لكن لا تقلقوا نحتاج قاعة استقبال أكبر بكل الأحوال |
Ama eğer ki oyunu çok iyi bilmiyorsanız, çok da Dert etmeyin. | TED | إن كنتم لا تعرفون الكثير عن هذه اللعبة، فلا تقلقوا |
Sorun yok, endişelenmeyin bir Sorun çıkmayacak. | TED | كل شيء على ما يرام، لا تقلقوا. كل شيء سيكون على ما يرام. |
İşe başlıyoruz diye hemen endişelenmenize gerek yok. | Open Subtitles | لا يجبُ أن تقلقوا منَ التأقلُم معَ العمَل مُباشرةً |
Dedim ki "üzülmeyin, buraya gelin, sizi de ameliyat edelim." | TED | فقتل لهم .. لا تقلقوا .. تعالوا الى تايلندا .. وسوف نقدم لكم الكثير |
Her planın bir güçlüğü var ama Meraklanmayın. | Open Subtitles | كل هذه الخطط لديها تأثيرات عكسية ، لكن لا تقلقوا |
Merak etmeyin, karaya ulaşınca çekip gideceğim, sizi rahatsız etmeyeceğim. | Open Subtitles | لا تقلقوا عندما نصل إلى وجهتنا سأرحل ولن أزعجكم أبداً |
Ama elinize yüzünüze bulaştırırsanız Kaygılanmayın. Onlar asla anımsamayacaklar. | Open Subtitles | لكن إذا أفسدتم الأمر، لا تقلقوا فلن يتذكرن |
Tamam, Panik yapmayalım. Daha kimse bunu bilmiyor. Polis! | Open Subtitles | لا تقلقوا , لا أحد يعرف بعد ماذا حدث هنا |
Böylelikle içebilirsiniz, takılırsınız ve Endişelenecek bir şey de olmaz. Hayır. | Open Subtitles | ,بهذه الطريقة بوسعكم أن تشربوا وتتسكّعوا دون أن تقلقوا من شيء |
Girişiniz çoktan yapıldı. Bu gece hiçbir şey için endişelenmeyin. | Open Subtitles | لقد تمّ تقييد أسمائكم، وليس لديكم ما تقلقوا بشأنه الليلة. |