"تقوم بعملها" - Traduction Arabe en Turc

    • işini yapıyor
        
    • işini yapsın
        
    • işini yapmasına
        
    • işini yapmasını
        
    Sadece işini yapıyor, öyle değil mi? - Evet, doğru. Open Subtitles أنها فقط تقوم بعملها,أيس كذلك جيل؟
    - Onu dinliyor. - Kardeşim bir doktor, işini yapıyor. - Henüz doktor olmadı. Open Subtitles الطريقة التي لحقتهُ بها - إنها دكتور, تقوم بعملها وحسب -
    Sakin ol, Chuck. O sadece işini yapıyor. Open Subtitles إرتحْ،تشك، انها فقط تقوم بعملها
    Geri çekilin. Görülecek bir şey yok. Bırakın da polis işini yapsın. Open Subtitles تراجعوا، لايوجد هناك شييء كي تشاهدوه، دعوا الشرطة تقوم بعملها
    Biz kendi işimizi yapıyoruz. Bırak FDA de kendi işini yapsın. Open Subtitles نقوم بعملنا دعي منظمة الصحة والدواء تقوم بعملها
    Capitol Hill polisinin işini yapmasına izin vereceğim. Open Subtitles سأدع شرطة الكابيتول هيل تقوم بعملها
    Şu ön kasadaki orospuya işini yapmasını söylermisin o zaman! Open Subtitles هل تقولى لتلك الساقطه التى فى الأمام أنت تقوم بعملها
    - Rebecca işini yapıyor, hepsi o. Open Subtitles " ريبيكا " تقوم بعملها , هذا كل ما بالموضوع
    Abbs, Abbs, o sadece işini yapıyor. Open Subtitles اابس, اابس إنها فقط تقوم بعملها
    Teşekküre gerek yok. İşini yapıyor işte. Open Subtitles لا حاجة إلى شكرها كان تقوم بعملها فحسب
    İşini yapıyor, olay yerini inceliyor. Open Subtitles تقوم بعملها ، تعمل بمكان الحادث
    O yalnızca işini yapıyor. Open Subtitles إنها تقوم بعملها و حسب
    Sadece işini yapıyor! Open Subtitles إنها تقوم بعملها
    O sadece işini yapıyor ! Open Subtitles إنها تقوم بعملها
    O sadece işini yapıyor. Open Subtitles إنها تقوم بعملها
    Sadece işini yapıyor da olabilir. Open Subtitles أو أنها تقوم بعملها فقط
    New York Sağlık Merkezi sadece işini yapıyor. Open Subtitles وزارة الصحة ب"نيويورك" تقوم بعملها فقط
    - Bir sorun yok. - O zaman ona işini yapsın . Open Subtitles لا توجد مشكله اذا اتركيها تقوم بعملها
    - Mahkemede bunu asla kanıtlayamayız. - Bırak mahkeme işini yapsın, Majmudar. Open Subtitles لا يمكننا أبدا إثبات هذا في المحكمة - دع المحكمة تقوم بعملها مجمودار -
    Myra, bırak işini yapsın. Open Subtitles مايرا، دعيها تقوم بعملها.
    Bırak kadın işini yapsın. Open Subtitles أتركِ هذه المرأة تقوم بعملها
    İşini yapmasına izin vereceğim. Open Subtitles سأجعلها تقوم بعملها.
    İşini yapmasını sağlamanı istemiştim. İşi onun yerine yapmanı değil. Open Subtitles طلبت منك الحرص على أن تقوم بعملها لا أن تقوم به لها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus