Ağarma olaylarını çok daha sık ve yaygın olarak yaşıyor olsak da, bazı mercanlar iyileşebilecekler. | TED | حتي ونحن نمضي من خلال أحداث التبييض الأكثر تكراراً وفي أماكن أكثر، وستتمكن بعض الشعب المرجانية من التعافي. |
Bunu daha sık yapmalıyız. | Open Subtitles | كان هذا ممتعاً يجدر بنا القيام به تكراراً |
Öyle kusursuz bir model buldum ki tekrar tekrar resmini yapacağım. | Open Subtitles | الآن و قد وجدت الموديل المثالى سوف أرسمها مراراً و تكراراً |
tekrar tekrar ta ki bu şekilde doğduklarını düşünene kadar. | Open Subtitles | مراراً و تكراراً حتى يعتقدون أنهم وُلدوا على هذه الحالة |
Hazırlık okulundayken aynı senin gibi bana da sürekli kabadayılık taslardılar. | Open Subtitles | عندما كنت في الروضة مثلك، كنت اتعرض للمضايقات مراراً و تكراراً |
Ve neden kapıyı açtığınızı tekrar tekrar açıklayıp artı mahkemeye Defalarca gitmeniz gerekecek. | Open Subtitles | و ستشرحين مراراً و تكراراً لماذا فتحتي الباب و ستذهبون الى المحكمه دائما |
Bir şeyi üst üste tekrarlarsanız, o sinir hücreleri uzun süreli bir bağ kuruyor. | Open Subtitles | إذا تدرّبنا على شيء مراراً و تكراراً فإن هذه الخلايا العصبية تربطها علاقات طويلة الأمد |
Çünkü subaylarımız sık sık muayene ediliyor ve sınanıyor. | Open Subtitles | و لأن موظفينا قد تم تدقيقهم و إختبارهم مراراً و تكراراً |
Görüyoruz ki "daha iyi" çok daha sık kullanılan bir duygu şu an, ve bu ifadeyi de "iyi, kötü, suçlu, doğru, aşağı, hasta vs." takip ediyor. | TED | نشاهد أن "أفضل" هي أكثر المشاعر تكراراً الآن، يعقبها جيد، سيئ، مذنب، يمين، أسفل، مريض والخ. |
Düşkünlerevi bakıcıları, hayatlarımız sone ermek üzereyken bizimle ilgilenen insanlar yakın zamanda insanların ölüm döşeğindeyken en sık belirttiği pişmanlıklar üzerine bir rapor yayınladılar. | TED | الذين يتولون رعايتنا في نهاية حياتنا، أصدروا مؤخراً تقرير عن أكثر تعبيرات الندم تكراراً والتي يقولها الناس وهم حقيقةً على سرير الموت |
Aksi halde aynı hataları tekrar tekrar yapmaya devam edersin. | Open Subtitles | ما عدا ذلك ستظل ترتكب نفس الأخطاء مراراً و تكراراً |
Bu listeyi tekrar tekrar kontrol ettim ve yanlışlamaya çalıştım. Ama olmadı. | Open Subtitles | راجعت القائمة مراراً و تكراراً و حاولت أن أكتشف خطأ ولم أستطع |
Yastığın altına koyup, beynine işleyene kadar tekrar tekrar çalıyorlar. | Open Subtitles | و تقوم بتشغيله مراراً و تكراراً حتى يتمكن من رأسك |
Ülkenin diğer bölümlerinde, Bu deneyi bir sürü kez sürekli birebir aynı sonucu alarak tekrarladım. | TED | و من ثم الى أجزاء اخرى من البلاد، لقد كررت التجربة مراراً و تكراراً حاصلاً على نفس النتائج في كل مرة |
Bir adım geriye attı ve herkesin ne tarafa gittiğini izledi sonra kendisi diğer tarafa gitti. Ve ben bu hikayeyi sürekli bir daha dinliyorum. | TED | توقف .. وشاهد اصحاب العرض يخرجون من امامه ومن ثم اكمل دربه في الطريق المغايرة وأسمع هذه القصة مراراً و تكراراً. |
Herkesin daha fazla yaratmaktan bahsettiği o altyapı işleri bu insanlar -- sürekli düşüşte olanlar. | TED | وظائف البنية التحتية التي يتحدث الجميع عن إنشائها هي عباره عن هؤلاء الأشخاص. الذين كانوا في تناقص، مراراً و تكراراً. |
Bize Defalarca, üst üste bunu söylerdi. | TED | كان يقول لنا هذا الكلام مراراً و تكراراً |
Bunu kafasında Defalarca canlandırdığını söyledi. | TED | وصرح أن المشهد يتكرر في ذاكرته مراراً و تكراراً. |
Sana Defalarca beladan uzak durmanı söyledim. | Open Subtitles | طلبت منك مراراً و تكراراً أن تبتعد عن المشاكل |
Eğer bunu tekrarlarsanız, öfkenin tekrar ortaya çıkma eğilimi, siz onu her çözümlediğinizde daha az olacaktır. | TED | لو فعلتم ذلك مراراً و تكراراً , الميل , نزعات الميل إلى الغضب تظهر مرة أخرى ستكون أقل و أقل كل مرة تتخلص من هذه النزعات . |