Ama şunu bil ki, hayatı boyunca Senden nefret edecek bir çocuk bırakıyorsun arkanda. | Open Subtitles | لكن يجب أن تعرفي أنكِستتركينطفلة... قد تكرهكِ بقية حياتها |
Katherine Senden nefret ediyor bu kötü kötü bakmaktan öte bir nefret. | Open Subtitles | كاثرين" تكرهكِ ولا أقصد مثل كراهية" "النظرة القذرة في السوق" |
- Annem Senden nefret etmiyor. | Open Subtitles | ستكرهني والدتك -الآن أكثر مما كانت تكرهني مسبقاً -أمي لا تكرهكِ |
Bu arada, senden neden bu kadar nefret ediyor? | Open Subtitles | إذاً لماذا هي تكرهكِ كثيراً ، على أيّ حال ؟ |
Senden nefret ettiğini düşünüyorsun, ...çünkü baban yerine, senin ölmeni tercih edeceğini, düşünüyorsun. | Open Subtitles | تعتقدين بأنها تكرهكِ... لأنها تفضل لو أنكِ متّي بدلاً من والدكِ |
Peki ya Noel ve Julie, Senden nefret ediyor şimdi, değil mi? | Open Subtitles | إذاً, ماذا عن (نول)؟ و (جولي), الذي تكرهكِ الآن, صحيح؟ |
Seninle önemli-- Bak, o, Senden nefret ediyor. | Open Subtitles | أنظري، انها تكرهكِ |
Muhtemelen Senden nefret ediyordur. | Open Subtitles | على الأرجح أنّها تكرهكِ |
Onun girdiği ve senin giremediğin Yale'de, ayrıca Senden nefret ediyor, hatırladın mı? | Open Subtitles | في جامعة (ييل) التي دخلتها بينما لم يسعكِ ذلك بالإضافة إلى أنها تكرهكِ ألا تذكرين؟ |
Bunu Senden nefret ettiği için yapmıyor Rebekah. | Open Subtitles | {\pos(192,200)}إنّها ليست تفعل ذلك لأنّها تكرهكِ يا (ريبيكا). |
Biliyorsun, Senden nefret etmiyor. | Open Subtitles | تعلمين أنّها لا تكرهكِ |
- Çünkü annem Senden nefret ediyor! | Open Subtitles | ـ لأن أمي تكرهكِ! ـ فتاة مدللة |
- Senden nefret etmiyor. | Open Subtitles | -إنها لا تكرهكِ |
Senden nefret ediyor, Nicole'den değil. | Open Subtitles | -إنّها تكرهكِ أنتِ وليست (نيكول ) |
Yani Senden nefret ediyor. | Open Subtitles | هي تكرهكِ |
Senden nefret ettiğini sakın sanma Robin. | Open Subtitles | (إنها لا تكرهكِ (روبن |
Senden nefret ediyor. | Open Subtitles | إنها تكرهكِ |
Sutton'ın senden düşündüğün kadar nefret ettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن (سوتن) تكرهكِ بالقدر الذي تعتقديه أنتِ |