Okumuş bir kadın değildi, pek güzel de sayılmazdı ama onu sevmiştim. | Open Subtitles | لم تكن إمرأة على مستوى من العلم أَو حتى جميله لَكنّي أحببتُها |
O tarz bir kadın değildi. Gençti, güzeldi. Ucuz kıyafetler giyiyordu. | Open Subtitles | لم تكن إمرأة من ذلك النوع لقد كانت شابة، جميلة، ترتدي ملابس رخيصة |
Kepler'in eşi mutlu bir kadın değildi. | Open Subtitles | زوجة كيبلر لم تكن إمرأة سعيدة |
Hayır. O şekilde bir kadın değildi. | Open Subtitles | لا لم تكن إمرأة بمعنى إمرأة . |
Hayır. Lauren tutkulu bir kadın değildi. | Open Subtitles | لا، (لورين) لم تكن إمرأة عاطفية |