Tren kazası, aslında kaza değildi. Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | . حادثة القطار , لم تكن حادثة . انت تعلمين بهذا |
Bu bir kaza değildi. Bir kaçırma olayıydı. | Open Subtitles | هذه لم تكن حادثة كان هذا هروباً من السجن |
Afganistan'daki bir kaza değildi. | Open Subtitles | لم تكن حادثة التي في أفغانستان |
Binanın yüksekliği ve nereye düştüğüne bakarsak yardımcısı bir şeyde haklıymış, bu bir Kaza değil. | Open Subtitles | إستنادًا لإرتفاع المبنى ومدى سقوطها إلى الشارع فالبديلة كانت محقة بشأن شيء هذه لم تكن حادثة |
Eve git, Raisins'i çıkart, ona otopsi uygulansın kaza olmadığını göreceksiniz. | Open Subtitles | اذهبي للبيت واحفري عليها وقومي بتشريحها وستجدين انها لم تكن حادثة |
Sakın söyleme. Hiç bir şey bulma. Çünkü eğer bu bir kaza değilse onlar sorumlu değiller demektir. | Open Subtitles | لا تقل هذا، لا تجد أي شيئ لان هذه لم تكن حادثة |
Araba kazası değildi de ne demek? | Open Subtitles | إنها لم تكن حادثة سيارة ؟ |
Hayır, kaza değildi. Daha fazla kaza olmayacak, Hope. | Open Subtitles | كلا لم تكن حادثة ليس هناك أي حوادث |
Bir kaza değildi. Birinin onu öldürdüğünü düşünüyorsun. | Open Subtitles | لم تكن حادثة, أتظن أن شخص ما قد قتله؟ |
Bu bir kaza değildi efendim. | Open Subtitles | إنها لم تكن حادثة يا سيدى |
- Ve bu patlama kazara olmadı. - Kesinlikle kaza değildi. | Open Subtitles | ألم تكن حادثة إنها ليست حادثة - |
O bir kaza değildi. | Open Subtitles | تلك لم تكن حادثة |
Hayır, bu bir kaza değildi. | Open Subtitles | لا، لم تكن حادثة |
Benjamin Linus, Sayid'e geldi ve ona şöyle dedi: DL: "Bu bir kaza değildi. Karın öldürüldü." | Open Subtitles | ذهب (بينجامين لاينوس) له و أخبره بأنها لم تكن حادثة بل إنه تم إغتيال رزجته |
Bu kaza değildi. | Open Subtitles | هذه لمْ تكن حادثة. |
Bu bir kaza değildi, ona çarpmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لم تكن حادثة كان يحاول صدمها |
Yani Kaza değil miydi? | Open Subtitles | لحظةَ واحدة تقصد أنها لم تكن حادثة ؟ |
O Kaza değil, öldürmeye teşebbüstü. | Open Subtitles | كلا ، لم تكن حادثة بل كانت محاولة قتل |
Eğer hayalet bir kaza olmadığını düşünüyorsa, neden ona diziden sahneler gösteriyor, ve ona ne anlatmaya çalışıyor? | Open Subtitles | حسناً اذاً, هو يعتقد أنها لم تكن حادثة لماذا يعرض لها مشاهد من المسلسل و مالذي يحاول ان يخبرها به؟ |
Ya kaza değilse? | Open Subtitles | ماذا أن لم تكن حادثة ؟ |
Trafik kazası değildi. | Open Subtitles | لم تكن حادثة سير |
Benim de. Benimkisi yüzüm değildi ve kazara olmadı. | Open Subtitles | وأنا كذلك، عدا أنني لم أقع على وجهي ولم تكن حادثة! |
Arkadaşına göre Wendy kardeşinin ölümünün bir kaza olmadığından eminmiş. | Open Subtitles | وفقاً لها، كانت (ويندي) مُقتنعة أنّ وفاة أخيها لمْ تكن حادثة. |