Getirmek zorunda değildin. Ben gelip alacaktım. | Open Subtitles | , لم تكن مضطر لتحضره لهنا . أنا كنت سأتي لأخذه |
- Bunu yapmak zorunda değildin. - Hayır, ortaklar birbirleri için böyle yapar. | Open Subtitles | انت لم تكن مضطر لهذا - الشركاء يفعلون هذا - |
-Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم تكن مضطر الي هذا |
Bulaşıkları yıkamak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم تكن مضطر لغسل الصحون |
Kimseyi öldürmek zorunda değildin. | Open Subtitles | لم تكن مضطر أن تقتل أي أحد |
David, kendin gelmek zorunda değildin. | Open Subtitles | لم تكن مضطر أن تأتي بنفسك يا (دايفيد) |
- Yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | لم تكن مضطر |