Çünkü yapman gerekeni biliyorsun. Ve o an geldiğinde, hazır olmanı istiyorum. | Open Subtitles | لأنك تعلمين ما عليك فعله وعندما يحين الوقت، أتوقع أن تكوني مستعدة |
Dinle eğer gerekli fedakarlıkları yapmaya hazır değilsen sorun değil. | Open Subtitles | أسمعي, اذا لم تكوني مستعدة لبعض التضحيات, شيء يمكن تقبله |
Hovertank, Hazır olduğunda ateş et. | Open Subtitles | ايتها الدبابة الحوامة.. اطلقي النار عندما تكوني مستعدة.. |
Sana seninle evlenmek istediğimi söyledim bir ev inşa edip seninle bir hayat kurmak istediğim söyledim, ve sen hazır değildin. | Open Subtitles | انا أخبرتكِ أني اريد الزواج منكِ , أني أريد بناء منزل لنا و نعيش معاً و أنتِ لم تكوني مستعدة |
Bir şişe şampanya açmaya hazır olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكوني مستعدة لفتح زجاجة شامبانيا لتحتفلي |
Bazı şeyler muhteşem, birçok şey de zor olacak.... ...ama asıl önemli olan bunlara hazırlıklı olman. | Open Subtitles | بعض الأشياء ستكون رائعة وبعضها سيكون سيئا والغرض الأساسي أن تكوني مستعدة |
Hazır olduğunuzda Günther e haber verin, o size ikametgahınızı gösterecek . | Open Subtitles | والآن, عندما تكوني مستعدة, اخبري جانثر وهو سيقوم بإرشادكِ إلى محل إقامتكِ |
Ama nerede olursanız olun, buna hazırlıklı olmalısınız. | Open Subtitles | لكن أين وحيثما ستكونين عليك أن تكوني مستعدة لهذا |
Umarım uzun ve büyülü bir öykü dinlemeye hazırsındır. | Open Subtitles | أتمنى أن تكوني مستعدة لسماع رواية ساحرة طويلة |
Neyse, Hazır olduğun zaman konuşabiliriz, elbette. | Open Subtitles | انتي , تعلمبن حينما تكوني مستعدة للحديث عن ذلك بالطبع |
Eğer araştırmaya devam edersek bulacağımız şeylere karşı hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | انا اقول فحسب ان استمرينا بالبحث يجب ان تكوني مستعدة لما قد نكتشفه |
Dokuza kadar hazır olmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تكوني مستعدة على الساعة التاسعة |
Ama ne zaman gelirse gelsin, hazır olmanı istiyorum. | Open Subtitles | . ولكن عندما يأتي يجب أن تكوني مستعدة |
Dinle eğer gerekli fedakarlıkları yapmaya hazır değilsen sorun değil. | Open Subtitles | أسمعي، اذا لم تكوني مستعدة لبعض التضحيات، شيء يمكن تقبله |
Eğer işe geri dönmek için hazır değilsen bir çaresini buluruz. | Open Subtitles | اسمعي، إن لم تكوني مستعدة للعودة إلى العمل سنجد حلًا ما |
Tamam, Lanie, Hazır olduğunda çekimdeyiz. | Open Subtitles | حسنا، لاني عندما تكوني مستعدة لدينا السرعة |
Hazır olduğunda babanla görüşmen için biri seni CTU'ya götürecek. | Open Subtitles | عندما تكوني مستعدة سيصطحبك ظابط إلى وحدة مكافحة الإرهاب لتكونب بجانب والدك |
Evet, o gün restoranda sana söylemek istedim ama henüz bana inanmaya hazır değildin. | Open Subtitles | أجل، أردت إخبارك بذلك ذاك اليوم في المطعم، ولكنك لم تكوني مستعدة للتصديق |
Geri geldiklerinde de buna hazır olmalısın. | Open Subtitles | وعندما يفعلون ذلك، عليكِ أن تكوني مستعدة لذلك. |
Bazı şeyler muhteşem, birçok şey de zor olacak ama asıI önemli olan bunlara hazırlıklı olman. | Open Subtitles | بعضاً منه سيكون رائعا الكثيرمنهسيكون... صعباً، لكن الشيء المهم هو أن تكوني مستعدة |
Hazır olduğunuzda haber verin. | Open Subtitles | فقط جدينا عندما تكوني مستعدة سوف نكون بالجوار |
Hakkında bilmediğimiz daha çok şey var. hazırlıklı olmalısınız. | Open Subtitles | هناك المزيد مما لا نعرفه عنه يجب أن تكوني مستعدة |
Umarım kumar sanatında pahalı bir derse hazırsındır. | Open Subtitles | أتمنى أن تكوني مستعدة لدرس قاسي في المقامرة |
Solucanlı pastanı ye hadi. Hazır olduğun zaman aşağı gel tatlım. | Open Subtitles | و احضري للأسفل عندما تكوني مستعدة يا عزيزتي |
Eğer araştırmaya devam edersek bulacağımız şeylere karşı hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | انا اقول فحسب ان استمرينا بالبحث يجب ان تكوني مستعدة لما قد نكتشفه |