Ama bu gelmiş geçmiş en iyi düğün hediyesi paketi olmalı. | Open Subtitles | ولكن على هذه أن تكون أفضل هدايا زفاف للضيوف على الإطلاق |
Sabahın ilk sigarası tüm günün en iyi sigarasıdır cidden. | Open Subtitles | كيف أن أول سيغارة صباحية تكون أفضل سيغارة بكل اليوم |
İnsanlar doğru şartlar altında beraber çalıştıklarında, grup modeller bireysel modellerden çok daha iyi. | TED | عندما يعمل الناس سوية في الظروف الصحيحة، فإن نماذج المجموعة تكون أفضل من النماذج الفردية. |
Eyfel kulesinin manzarası bundan iyi olamaz. | Open Subtitles | الواجهة من برج إيفل لا يمكن أن تكون أفضل من هذا |
Daha az zengin olsaydık işlerin daha iyi olacağını düşündün mü hiç? | Open Subtitles | ألم تظني أبداً أن الحياة قد تكون أفضل إن لم نكن فاحشي الثراء؟ |
Fransızcanın neresi sana daha uygunmuş? | Open Subtitles | كيف للفرنسية أن تكون أفضل لك ؟ |
O heriflerden daha iyi olmanı öğretemem, ama onları nasıl alt edeceğini öğretecek kadar vaktim var. | Open Subtitles | لا أستطيع أن يعلمك أن تكون أفضل من هؤلاء الرجال، لكنني لدي الوقت لتعليم لك كيفية الفوز 'م. |
Yeni terapistimi ve hatta onun senden daha iyi olmasını. | Open Subtitles | من معالجتي الجديدة، والتي ربما تكون أفضل منكِ. |
Şu haline baksana. Nasıl benden daha iyi olabilirsin? | Open Subtitles | أعني , انظر إلى نفسك كيف يعقل أن تكون أفضل مني؟ |
Bence fiili anlatım ve sadeleştirme arasındaki en iyi dengeyi bulmaya çalışıyor, beynimizdeki yol bulmanın dili. | TED | أعتقد أنها تحاول أن تكون أفضل موازنة بين التمثيل اللحقيقي و التبسيط، لغة إيجاد الطريق الخاصة بعقلنا |
Ben de düşünmeye ve merak etmeye başladım: Acaba büyüyen Amerikan ekonomisinin en iyi günleri mazide mi kaldı? | TED | وهكذا بدأت أتساءل وأتأمل, هل يمكن أن تكون أفضل سنوات النمو الاقتصادي الأمريكي هي وراء ظهورنا؟ |
Kendi zihnimiz, en iyi dostumuz olduğu gibi, en azılı düşmanımız da olabilir. | TED | يمكن لعقولنا أن تكون أفضل صديق لنا أو أسوء عدو. |
Sevdiklerimin hayatlarının dışında olduğumda çok daha iyi oluyorlar! | Open Subtitles | حياة الناس تكون أفضل عندما أبتعد عن حياتهم. |
Yarışmanın çıtası buralara yükselmişken senden çok daha iyi şeyler bekliyorum. | Open Subtitles | في هذه المرحلة من المنافسة أتوقع أن تكون أفضل |
Biraz güneş, biraz sörf, biraz soğuk bundan, hayat bundan daha İyi olamaz. | Open Subtitles | ركمجة صغيرة الباردة الصغيرة الحياة لا تكون أفضل من هكذا |
Eskiden olduğundan daha iyi olacağını umuyorum. | Open Subtitles | أرجو أن تكون أفضل بكثير من الأيام الخوالي |
Fransızcanın neresi sana daha uygunmuş? | Open Subtitles | كيف للفرنسية أن تكون أفضل لك ؟ |
- Bizden daha iyi olmanı istedik. | Open Subtitles | كنا نريد منك أن تكون أفضل مما كنا عليه |
Fikrini anladılar, sadece daha iyi olmasını istiyorlar. | Open Subtitles | يفهمونرؤيتك، يريدون فقط أن تكون أفضل |
Belirli bir şey değil ama biraz daha iyi olabilirsin. | Open Subtitles | ليس شيئا محددا إنما بإمكانك أن تكون أفضل قليلا |
- Tabii, her şeyin canlısı daha iyidir. | Open Subtitles | حسنا ، بالتأكيد الاشياء تكون أفضل حين تنمو |
Ne yani, yeğenimden elinden gelenin en iyisini yapmasını isteyemem mi? | Open Subtitles | ألا يمكن أَن أطلب من إبنة أختي أن تحاول تكون أفضل ؟ |
Genelde kendini beğenmişliğini maskelemede daha mı iyisindir? | Open Subtitles | ماذا؟ هل عادة ما تكون أفضل في إخفاء غرورك؟ |
Hatta birbirlerine bağırıp çağırınca daha da iyi oluyor. | TED | بل إنها تكون أفضل لو أنهم يصرخون في وجه بعضهم البعض. |