Bir Spartalı kıyafeti giyiyorsun. | Open Subtitles | أعرف شكلي. انت تلبس القرمزية الاسبارطية. |
Emirlere uyarım. Asker üniforması giyiyor olabilirsin ama içindeki önemli Sam. | Open Subtitles | صحيح انك تلبس زي الجنود، ياسام، لَكنَّه الذي بداخلك شي اعظم. |
Soruya soruyla cevap vermem gerekirse neden büyücü gibi giyindin? | Open Subtitles | حسنا ، إذا جاز لي أن الإجابة على بعض السؤال بسؤال لماذا تلبس مثل الساحر ؟ |
Züppe gibi giyinmiş eline bir pompalı almış birinden mi korkacağım? | Open Subtitles | مفترض بي أن اخاف من مؤخرات تلبس بدل أنيقة ومن بندقية؟ |
Kız arkadaşın hiç giymediğin, orijinal Zemeckis onaylı "Geleceğe Dönüş" tişörtünü giymiş. | Open Subtitles | ولكن صديقتك تلبس حالياً الذى لم يرتدى من قبل قميص العوده للمستقبل |
Hayır, ellerini gördüğümü sanmıyorum. Hep eldiven giyer. | Open Subtitles | لا، لا أعتقد أني رأيتهم أبداً فهي تلبس القفازات دائماً |
Ben olsaydım, beni canlı çıkardığın sürece ne giydiğini umursamazdım. | Open Subtitles | لو أني أنا لن أهتم بما تلبس طالما ستخرجني حيا |
Yani sadece külot mu giyiyordu? | Open Subtitles | هل تعنين انها لم تكن تلبس سوا ملابسها الداخليه؟ |
Dinsel sapkın geçmişini itiraf etmiştir ve bir cadıyla suç üstünde yakalanmıştır! | Open Subtitles | الذي اعترف بماضيه الحافل بالهرطقة وقُبض عليه في حالة تلبس مع ساحرة |
Serbest bırakıldığında giydiğin Pantalonu giyiyorsun, | Open Subtitles | أنت تلبس نفس الملابس الداخلية بأنك وايرليسد في |
Bu aptal kıyafeti neden giyiyorsun? | Open Subtitles | لماذا انت تلبس ذلك الشيء السخيف على كل حال ؟ |
Nerden biliyorsun? O takımı giyiyorsun. | Open Subtitles | تلبس تلك البدلة وتذهب لموقع الجريمة متظاهرا بأنك شرطي |
Anlat bize, Kont. Şu günlerde Kraliçe dışarı çıktığında ne giyiyor? | Open Subtitles | حدثنا ايها الكونت ماذا تلبس الملكة حين تخرج ؟ |
Kızım burada, minnacık şeyler giyiyor. Bense, kendi alıştığım tarz olmazsa, kendimi çıplak gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ابنتُي تلبس الخرقِ، وهي جيدة نحن نَبْدو عراةَ جداً |
Neden bir gladyatör gibi giyindin? | Open Subtitles | اخبرتكم الا تأتوا لم تلبس كمصارع؟ |
- İşte burdasın. Tanrıya şükür. Neden "Rerun" gibi giyindin? | Open Subtitles | ستيوي) ها أنت ، حمداً لله) لماذا تلبس مثل الإعادة؟ |
Neden gecenin bir yarısında bu şekilde giyinmiş? - Numara bu. | Open Subtitles | أنا لا أثق بها لماذا تلبس هكذا في منتصف الليل؟ |
Bu durumda, elbette, Bayan Caldwell'in mavi geceliğini giymiş olamayacağını biliyoruz. | Open Subtitles | لذا بالطبع نعرف أن السيدة لم تلبس ثوب أزرق ليلتها |
sahip olduğu bütün mücevherleri giyer ve eski kayıp aşkı için beklerdi. | Open Subtitles | تلبس كلّ مجوهراتها بانتظار حبّها المفقود منذ زمن طويل |
Geldiğim zaman üstünde fazla bir şey giydiğini görmek istemiyorum. | Open Subtitles | حين أعود للغرفة يستحسن ألا تلبس سوى عصا الحلويات |
Islanınca şişip ağırlaşmış bir kürk giyiyordu. | Open Subtitles | كانت تلبس معطف من فراء والذى أصبح كبيراً وثقيل بالماء |
Pantolon da giymek zorundasın, ahbap. - Hayır. Yasalar falan var sanırım. | Open Subtitles | يجب عليك ان تلبس بنطال ايضًا يا صديقي اظن ان هنالك قانون حول ذلك ايضا |
- Hey, neden yine o takımı giydin? | Open Subtitles | أهلا، كيف حالك , لماذا تلبس هذه البدلة ثانيةً؟ |
Bu odadaki tek kız şirin sarı bir kemer takıyor. | Open Subtitles | الفتاة الوحيدة في الغرفة هيّ التي تلبس حزام أصفر جميل |
Gitmiş gibi, ama onun yerinde başka biri var aynı kıyafetleri giyen biri. | Open Subtitles | هو مثل هو ذاهب، لكن هناك شخص آخر في مكانه... تلبس نفس الملابس. |
Zihin kontrol eden bir alet takıyorsun. Hemen çıkar. | Open Subtitles | أنت تلبس جهاز للسيطرة على عقلك انزعها بسرعة |
Bu sabah... şu an sabah, ve sen iş için giyiniyorsun. | Open Subtitles | هذا الصباح .. هذا صباح، وأنت تلبس ملابسك للذهاب للعمل |