"تلفيق" - Traduction Arabe en Turc

    • komplo
        
    • tuzak
        
    • atmak
        
    • suçu
        
    • üstüne
        
    • yıkmaya
        
    • uydurma
        
    • tuzağa
        
    Bazı cümleler var şey gibi, "zencileri yakala, zenciye komplo, kanıt yerleştir." Open Subtitles توجد بها مصطلحات كثيرة.. أمور مثل الزنوج تلفيق الأمور للزنوج، وزرع الأدلة.
    - O yapmamış. - Bu bir komplo o zaman. Open Subtitles ـ ليس هو الفاعل ـ تم تلفيق التُهمة له إذن
    Beni ziyarete geldiğinizde nasıl bir komplo kurulduğunu size açıklayacaktım. Open Subtitles لقد قلت لنفسي أنني سوف أوضح لكنّ أنه تمّ تلفيق التهمة لي عندما تأتين لزيارتي في السجن
    - Silah, yerleştirilmişti. Asıl soru; kim ona tuzak kurmak istedi? Open Subtitles كان المسدس مدسوساً السؤال هو، من يريد تلفيق التهمة به ؟
    Arayanımız üzerime cinayet suçu atmak için insanları öldürüyor. Open Subtitles المتصل يقتل البشر من أجل تلفيق تهمة قتل لي
    Scalise suçu üzerine yıkmaya çalışıyor, senin bıçakladığını söylüyor. Open Subtitles انت تكذب اسكاليسى يحاول تلفيق التهمة لك ويقول انك انت الذى طعنته
    Bu şekilde suçu delinin birinin üstüne atabilirlerdi. Open Subtitles لذا يصبح بإمكانهم تلفيق الأمر لهذا المخبول.
    True Patriot tamamen uydurma. Hal Leuco uydurdu. Open Subtitles ترو باترون ما هى الا تلفيق كيف قاموا بهذا ؟
    Babanızı öldürdünüz ve otistik kardeşinize komplo kurmaya çalıştınız. Open Subtitles قتلت والدك وحاولت تلفيق التهمة لأخيك المتوحد
    Bu bir komplo olmalı. Mantıklı olan tek şey bu. Open Subtitles لابد أنهُ تم تلفيق الامر له ، هذا هو التفسير الوحيد
    Hayır. Dediğine göre, birileri ona komplo kurmuş. Open Subtitles لا، إنه يقول أن أحدهم يحاول تلفيق التهمة له
    Bazı cümleler var şey gibi, "zencileri yakala, zenciye komplo, kanıt yerleştir. " Open Subtitles توجد بها مصطلحات كثيرة.. أمور مثل الزنوج تلفيق الأمور للزنوج، وزرع الأدلة.
    komplo hakkında gevezelik yapamayıncaya kadar seni izleyeceğim! Open Subtitles سأرى الى متى ستظلُ تواصلُ الحديث بِهذا الكلام الفارغ بِشأن تلفيق التُهمة أليك
    Bir adama komplo kur, sonra da kaçmak için onun arabasını çal. Open Subtitles تلفيق تهمة لشخصٍ ما ثم سرقة سيارته للهروب
    Birinin bana komplo kurduğunu mu söylüyorsunuz? Open Subtitles أتقول أن تم تلفيق التهمة لي؟ أقول أنه قد يكون تفسير،
    Belki de öyledir. Belki ona tuzak kuruyorlardır. Open Subtitles لذا قد يكون هو الفاعل وأنهم يحاولون تلفيق التهمة له
    Ama Bay Chance'e göre, ona tuzak kurulmuş bu kasanın içinde ne varsa onun kurtulmasına yardımcı olabilir. Open Subtitles انه بالفعل في السجن بتهمة القتل ولكن وفقا للسيد تشانس انه تم تلفيق التهمه له وأيا كان داخل هذه الخزانة
    Arayanımız üzerime cinayet suçu atmak için insanları öldürüyor. Open Subtitles لقد زاد جنونه. المتصل يقتل البشر من أجل تلفيق تهمة قتل لي
    Onun tarafından öldüreceğini biliyordu. O da suçu bana yıkabileceğinin farkındaydı. Open Subtitles وكان يعلم أنّ بإمكانه تلفيق التهمة بي عندما يقتلها.
    Yirmi yıl önce bilgisayarını çalıp suçu üstüne atabilmesi için Conrad'a verdim. Open Subtitles قبل عشرون عاماً لقد سرقت كمبيوترك وأعطيته لكونراد حتى يتمكن من تلفيق التهمه لك
    - O ayrıca cinayeti üzerine yıkmaya çalıştığını biliyor. Open Subtitles وهو يعلم أيضاً أنّكِ .. حاولتي تلفيق جريمة قتلٍ عليه
    Ama Uzun Gece hikâyeleri tamamen uydurma olamaz. Open Subtitles ولكن حكايات ليلة طويلة لا يمكن أن يكون تلفيق النقي.
    Geriye baktığımda, tuzağa düşürüldüğümü düşünüyorum. Open Subtitles أظل أفكر بالأمر و أراجع نفسي أجد أنه قد تم تلفيق التهمة لي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus