"تلقاء نفسه" - Traduction Arabe en Turc

    • kendi başına
        
    • kendisi
        
    • tek başına
        
    • kendi kendine
        
    Siktir et görevi. O küçük piç kendi başına nasıl kız yaptı? Open Subtitles إنسى المهمة , كيف لذاك الفتى أن يصاحب فتاة من تلقاء نفسه
    Görünüşe göre... içinizden bazıları okul politikasını ihlal ederek... kendi başına bir koç kiralamaya çalıştı. Open Subtitles ان بعضكم حاول مراوغه سياسه المدرسه واستخدام مدرب جديد من تلقاء نفسه
    Sizi temin ederim, bu adam kendi başına hareket etmekte ve Birleşik Devletler hükümetinin ne emirleri altında bulunmaktadır Open Subtitles دعنى أؤكد لك أن هذا الرجل يتصرف من تلقاء نفسه وليس تحت أوامر أو سُلطات الحكومة الأمريكية
    kendisi kapandı. - Kapılar kendilerini kilitlemezler. Open Subtitles انغلق من تلقاء نفسه لا تنغلق الابواب وتقفل من نفسها
    RNG: tek başına, hayır; fakat bunu evete çevirmek için çok bir şey gerekmez. TED ريبكا: كذلك من تلقاء نفسه بالتأكيد الجواب لا، لكن تغيّر الإجابة لنعم لا يتطلب الكثير
    Ve şimdi ise proje kendi kendine gelişmeye başladı. TED والآن المشروع بدأ بالنمو من تلقاء نفسه.
    Aslında polisin dediklerine bakarsak oraya kendi başına emekleyerek gitmiş. Open Subtitles في الحقيقة سمعت الشرطة تقول أنه زحف إلى الداخل من تلقاء نفسه
    Dedektif kendi başına hareket ettiyse sorun değil. Open Subtitles لا بأس إن كان ذلك المحقق تصرف من تلقاء نفسه
    kendi başına lunaparkta trene binecek boyda. Open Subtitles طويل بما يكفي لركوب جبل الفضاء من تلقاء نفسه
    kendi başına sahip olamayacağı bir şey için kullanmak istiyordu. Open Subtitles أراد استخدامها للحصول على شيءٍ لمْ يقدر على كسبه من تلقاء نفسه.
    CIA onun kendi başına hareket eden bir ajan olduğunu söyleyecek. Open Subtitles ستقول وكالة الاستخبارات فحسب أنّه كان عميلا فاسدا يعمل من تلقاء نفسه
    Geçen gün kayıt çalar kendi başına gitti ve bunu çaldı. Open Subtitles ذلك ما يلازم هذا البيت؟ في اليوم الآخر جهاز الموسيقى عمل من تلقاء نفسه وكان يعزف هذا
    Yani kendi başına bu çölün ortasına gelmiş olamaz. Open Subtitles لذا من المستحيل أنه ذهب إلى الصحراء من تلقاء نفسه
    Bunu kendi başına halletme riskini almak onu daha iyi hissettirirdi. Open Subtitles أعتقد أنه كان ليأخذ فرصة التحسن من تلقاء نفسه
    Sanıyorum kendi başına hareket etti ve garip bir romantik jest olarak bunu yaptı. Open Subtitles أظن إنه فعل هذا من تلقاء نفسه وكلفتة عاطفية محتالة نوعاً ما.
    Adamlarından biri kendi başına hareket ediyor ve dikkatsizlikleri ve beceriksizlikleri yüzünden biri öldü. Open Subtitles أحد رجالكِ يقوم بالهجوم منة تلقاء نفسه فقط لا مبالاتهم
    Ya kendi başına öldürmeye başlayacak ya da Flora intikamını almak için onu kandırmaya devam edecek. Open Subtitles إما إنه سيبدأ في القتل من تلقاء نفسه أو ستستمر فلورا بالتلاعب به في تنفيذ انتقامها
    Az önce kendisi karar veremiyor demiştin sanırım. Open Subtitles أظن أنكِ قلت للتو أنّه لن يُقدم على فعل ذلك مِن تلقاء نفسه
    Şüphelinin kendisi birkaç mesaj göndermiş. Open Subtitles المشتبه به ، أمم، أرسل بعض الرسائل من تلقاء نفسه
    Ve inan bana, çözüm bulmak için bu kadar uğraşmayı bıraktığında çözüm kendisi gelecektir. Open Subtitles وصدقيني عندما تتوقفين عن محاولة فرض الحل سيحدث من تلقاء نفسه
    Eğer bir maymunu tek başına bir kaç gün kafese kapatırsan Kağıt mendili kucaklar. Open Subtitles يعود القرد لقصه من تلقاء نفسه بعد قضاء يومين. هو سيحضن المناديل.
    -Bence Oswald tek başına hareket etti. 11 Eylül olayı yalnızca bir terörist saldırıydı ve AIDS berbat bir hastalık Pentagon icadı bir biyolojik silah değil. Open Subtitles أعتقد أن أوسوالد تصرف من تلقاء نفسه. أعتقد أن 11 أيلول هجوم إرهابي، أعتقد أن الإيدز مرض بشع،
    İlköğretim kendi kendine gerçekleşebilir, ya da bazı parçaları kendi kendine olabilir. TED لقد كانت أن التعليم الأساسي يمكن أن يحدث من تلقاء نفسه. أو أجزاء منه يمكن أن يحدث من تلقاء نفسه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus