"تلك الفرصة" - Traduction Arabe en Turc

    • bu fırsatı
        
    • bu şansı
        
    • o şansı
        
    • bir şans
        
    • O şans
        
    • O riski
        
    • Böyle bir fırsatı
        
    • fırsat
        
    • fırsattan
        
    Ona yardım edebilirim ama onu öldürürsen bu fırsatı bulamam. Open Subtitles أستطيع مساعدته، ولكنّ تلك الفرصة لن تتاح لي إن قتلتَه
    bu fırsatı kaçırırsan, Ömür boyu pişmanlık duyarsın. Open Subtitles أنا احذرك إذا فقدت تلك الفرصة سوف تندم إلى الأبد
    O yüzden ben de bana verdiğin bu şansı hak ettiğimi ispatlamak istiyorum. Open Subtitles لذا أريد أن أثبت لك أنّي أستحقّ تلك الفرصة الثانية التي منحتني إيّاها.
    Eğer hesabın spam olduğunu düşünüp yanlışlıkla askıya alırsak, bu şansı elde edemeyeceksiniz. TED لن تحصل على تلك الفرصة إذا قمنا بفصل هذا الحساب بالخطأ معتقدين أنه إزعاج.
    Ama sizin yüzünüzden bir daha o şansı yakalayabilecek miyim bilmiyorum. Open Subtitles ولكن بفضلك، أجهل ما إذا كنت سأحصل على تلك الفرصة ثانية.
    Sanırım böyle karşılaştığımıza göre bu benim için bir şans değil mi? Open Subtitles لن أدع تلك الفرصة تمر لأني لا أعلم إذا كنا سنتقابل ثانية.
    Konumunuzu savunma arzunuzu anlıyorum, ve ben de size bu fırsatı vereceğim. Open Subtitles أفهم رغبتك للدفاع عن موقعك وأنا سأعطيك تلك الفرصة
    Kardeşimin intikamını almak için bu fırsatı değerlendirmeliydim. Open Subtitles كان يجب أن أغتنم تلك الفرصة لأثأر لموت أخي
    Yerinde olsaydım Shawn, ilişkiyi düzgün bir biçimde bitirmek için bu fırsatı değerlendirirdim. Open Subtitles لو كنت مكانك يا " شون " سأخذ تلك الفرصة وأحظي بخروج جميل
    En azından bana bu fırsatı tanımanızı rica ediyorum. Open Subtitles و أود منك أن تمنحني تلك الفرصة على الأقل
    bu fırsatı, sevgili ailenize el yazınızdaki ve üslubunuzdaki güzelliği göstermek için kullanın. Open Subtitles استغلوا تلك الفرصة لتظهروا لأبائكم الأعزاء خطوطك الرائعة واستخدامكم الفصيح للعبارات
    bu fırsatı takip edip iletişim bilgilerini almamı ister misiniz, efendim? Open Subtitles أتريد منى مُتابعتة تلك الفرصة و الحصول على معلومات الاتصال الخاصة بها ؟
    Anester Zafer, Bay Gatimu ve Anester cemiyetine bu şansı bana verdikleri için teşekkür etmek istiyorum. TED أود حقًا أن أقول شكرًا لآنستر فيكتوري وللسيد جاتيمو ولجميع الأخوة في آنستر لمنحي تلك الفرصة.
    Benim yakaladığım bu şansı kaçıracak kadar aptal olduğumu mu düşünüyorsun? Open Subtitles هل تظن بأنني لا أتذكر ، هل تظن أنني حمقاء لأترك تلك الفرصة الآن
    Elbette ister. Ama sen onlara bu şansı bile tanımıyorsun. Open Subtitles بالطبع أنهم مسؤولون لَكنَّكِ لا تمنحيهم تلك الفرصة.
    Ancak birkez olsun, bu şansı denemek istiyorum. Open Subtitles لكني حتى الواحدة صباحاً أرغب بإنتهاز تلك الفرصة
    Ve gideceği yerde bu şansı hiç bulamayabilirdi. Open Subtitles وحيثما نحن ذاهبون، هو قد لا يحصل على تلك الفرصة.
    Sana biri o şansı verse, sen de onları korumaz mısın? Open Subtitles الآن إذا أحداً ما أعطاك تلك الفرصة ألن تقوم بحمايته أيضاً
    Bir insanı ölümün eşiğine getirir, ve sonra ona hayatta kalabilmesi için... ne kadar küçük olduğu hiç önemli değil, bir şans verecek olursan... ona dört elle sarılırlar. Open Subtitles اذا قمت بجلب انسان الى حافة الموت,ثم تقوم بعرض فرصة للنجاه عليه لايهم كم تلك الفرصة صغيرة للنجاه,فإنهم سيتمسكون بها
    Sizden bu son şansı istiyoruz. Eğer insaflı iseniz bize O şans verirsiniz. Open Subtitles نريد تلك الفرصة الأخيرة إن كنت صادقة ستمنحيها لنا
    - O riski göze alamam. Open Subtitles - لا أستطيع أن تأخذ تلك الفرصة.
    Bir fırsat görüyorsunuz ve onu elde etmek için ne yapacağınıza karar veriyorsunuz. TED حيث ترى فرصة سانحة أمامك .. وتقرر انك سوف تستغل تلك الفرصة
    Bu fırsattan istifade ederek siz televizyon izleyicilerine gönderdiğiniz yüzlerce destek mektubu ve telgraf için teşekkür etmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أغتنم تلك الفرصة لأقدم الشكر لمشاهدي جهاز التلفاز لمئات الرسائل والبرقيات التي تتدفق علينا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus