"تلوّح" - Traduction Arabe en Turc

    • sallıyordu
        
    • savurmak
        
    • savuruyorsun
        
    Karısı ise koridorda kırık şarap şişesini sallıyordu. Open Subtitles الرجل من 2-إف كان على الأرض وزوجته في الممر تلوّح بزجاجة نبيذ مكسورة
    "Çitlerdeki kapıya doğru giderken bize el sallıyordu." "Ve gitti. Open Subtitles هذه البوّابة في الوادي وهي كانت تلوّح
    Hassas bir aile bireyinin önünde tehditler savurmak... Ne kadar da kabasın. Open Subtitles تلوّح بالتهديدات أمام فتاة حسّاسة من أسرتك، يا للوحشيّة!
    Hassas bir aile bireyinin önünde tehditler savurmak... Ne kadar da kabasın. Open Subtitles تلوّح بالتهديدات أمام فتاة حسّاسة من أسرتك، يا للوحشيّة!
    Elinde silah izinsiz bir özel mülke girip tehditler savuruyorsun. Open Subtitles فأنت تنتهك ملكيّة عامة، تلوّح ببندقيّتك، وتشكل تهدّيداً
    Elimde seni öldürebilecek antik, gizemli bir silah var, ama oldukça makul takasımı kabul etmek yerine, tehditler savuruyorsun. Open Subtitles لديّ سلاح روحانيّ عتيق قاتل وعوض الموافقة على مقايضتي العادلة جدًّا، تلوّح بالتهديدات؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus