"تمتد" - Traduction Arabe en Turc

    • uzanıyor
        
    • uzanır
        
    • uzanıyordu
        
    • uzanan
        
    • uzatıp
        
    • uzanıp
        
    • gidiyor
        
    • kapsayan
        
    • tavana
        
    • metrelerce
        
    Bir babasın ve hayatta kalma içgüdün çocuklarına kadar uzanıyor. Open Subtitles إنّك والد الذي يملك غريزة النجاة التي تمتد إلى أطفالك.
    Onun uyanmasını gerektirecek bir şey yok, o yüzden ertelemenin etkileri sınırlı olmuyor, sonsuza kadar uzanıyor. TED لا يوجد له موعد يستيقظ من أجله . إذاً ، تأثير التأجيل لن يُحتوى و بالتالي ، هذه الأعمال ستستمر و تمتد للأبد ..
    Pekin yakınlarındaki Bohai Rim, Şangay çevresindeki Yangtze Nehri Deltası ve Pearl Nehri Deltası Hong Kong'tan kuzeydeki Guangzhou'ya uzanır. TED حافة بوهاي حول بكين، دلتا نهر اليانغتسي حول شنغهاي ودلتا نهر البيرل، تمتد من هونغ كونغ في الشمال إلى قوانغتشو.
    Bu çevre, beynimizin başa çıktığı şeye çağdaş kültürümüze doğru uzanır. TED تلك البيئة تمتد إلى ثقافتنا المعاصرة، وهذا هو التحدي الذي يواجه دماغنا.
    O tuhaf çizgisiyle gökyüzü.... ...sonsuza dek uzanıyordu. Open Subtitles مع هذا نفاث واحدة طويلة تمتد بعيدا عن الأنظار.
    Sol şakağının üstüne. Neredeyse alnına kadar uzanan ince bir girinti göreceksiniz. Open Subtitles فوق الصدغ الأيسر توجد إصابة قديمة تمتد إلى ما يقرب من الجبهة
    Küçüldüğünde kollarını dışarı doğru uzatıp içe doğru çeken ve kendi etrafında dönen bir artistik patinajcı gibi dönüş hızını artırmış. Open Subtitles ..كلما تقلص يصبح مثل متزلج يدور حول نفسه تمتد أذرعه ثم يسحبها
    Sahel bölgesi Sahra Çölü'nün güneyinde kalan yarı kurak alan. Batıda Atlantik'ten, doğuda Kızıldeniz'e uzanıyor. TED منطقة الساحل هي منطقة شبه قاحلة جنوب الصحراء الكبرى تمتد من المحيط الأطلسي في الغرب إلى البحر الأحمر في الشرق
    Klitorisi bu küçük bezelye boyutundaki çıkıntı olarak düşünüyoruz fakat aslında, vücudun derinlerine uzanıyor. TED قد نعتقد أن البظر هو هذه العقيدة الصغيرة القريبة من حجم حبّة البازلاء، ولكن في الحقيقة فهي تمتد عميقاً في جسم الأنثى.
    Size temin ederim ki; Doris Duke Charitable Foundation'ın eli bugünden itibaren hepinize dostlukla uzanıyor. TED أنا أعدكم أن ذراع مؤسسة دوريس دوك الخيرية تمتد رحبة بالصداقة والتعاون حاليا وللسنوات القادمة.
    Bir güvenlik risk alanı gemiden 25 metre ileriye uzanıyor. Open Subtitles هناك منطقة يحتمل فيها وجود مخاطر بيولوجية تمتد 25 مترا من السفينة
    Bir fırtına olamaz. Bütün ufka uzanıyor. Open Subtitles لا يعقل أن تكون عاصفة فهي تمتد عبر الأفق
    Burası, Yerkabuğu'nun dev bir levhâsının kenarı ve bu noktadan başlayarak 7.000 km boyunca Atlas Okyanusu'nun dibinden ABD'nin diğer ucundaki California'ya kadar hiç kırılmadan uzanıyor. Open Subtitles هذه حاّفة صفيحة عملاقة من غلاف الأرض والتي تمتد متصلةً لـ 7000 كيلومتر، تماماً من هذه النقطة، تحت المحيط الأطلسي،
    Bu tüneller tüm bina boyunca uzanır. Open Subtitles . هذة الانفاق, تمتد الى جميع المبانى الاخرى
    Hawaiide, 100'den fazla eski volkanik ada 3.200 km boyunca uzanır. Open Subtitles تتكون هاواي من أكثر من 100 جزيرة بركانية قديمة تمتد ل 3,200 كم
    Büyük Bariyer Resifi Avustralya'nın kuzeydoğu sahili açıklarında 2,600 km boyunca uzanır. Open Subtitles الحاجز المرجاني العظيم تمتد على مدى 2500 كم... شمال شرق سواحل استراليا.
    Uzun gölgeler çimenler boyu uzanıyordu ve yapraklar yukarıdan, altın sarısı ışıltılarını damlatıyordu. Open Subtitles "الظلال الطويلة تمتد على المرج" "ومن فوق الأوراق تسقط قطراتها التي تحتوي على وميض الأخضر الذهبي".
    Kocamandı, cennete uzanıyordu ve sabah ışığının tadını çıkarıyordu. Open Subtitles ضخمة. تمتد إلى السماء وتلتمس ضوء الصباح
    Karıncalar yerin altına doğru yedi metre kadar uzanan bir tünel ağı kazmış. Open Subtitles حفر النمل شبكةً من الأنفاق تمتد إلى الأسفل لما يربو عن 7 أمتار.
    Şeytanın elimi uzatıp Daniel'ı, kızkardeşimin kocasını... Open Subtitles أتذكّر الشيطان يدى وهى تمتد لقتل دانييل
    Önkollarının parmakları arasında gerilerek uzanıp, arka bacaklarının dibine kadar devam eder. Open Subtitles والتي تمتد من أصابعهم الطويلة على مفاصلهم الأمامية حتى نهاية مفاصلهم الخلفية
    Alar, bu borular en alt seviyeden yüzeye doğru gidiyor. Open Subtitles ألير, هذه الأنابيب تمتد من المستوى الأدنى إلى السطح
    Ve Batı Avrupa'dan Orta Doğu'ya Afrika'nın bazı bölümlerini ve Akdenizin tamamını kapsayan her yöne binlerce kilometre uzanan bir bölgeyi yönetiyordu. Open Subtitles و هو يحكم منطقة تمتد لالاف الاميال من غرب اوروبا و الشرق الاوسط مرورا باجزاء من افريقيا و البحر الابيض المتوسط بأكمله
    Kapıyı açtı ve penceresi olmayan 6 metreye 6 metre bir odaya girdik. Odada yerden tavana kadar uzanan raflar ve bu rafların her birinde Maya seramik koleksiyonunun parçaları bulunmaktaydı. TED وفتح الباب , ومشينا الى نوافذ 20 في 20 قدما غرف مع رفوف تمتد من الارض الى السقف يزدحم كل رف بمجموعته من خزفيات المايا
    Küçüktür ve genellikle yalnız yaşarlar. Ama büyük, kırmızı bir sürü halinde metrelerce yayılırlar. İşte bu görünüm parazitten kaynaklanmaktadır. TED هي صغيرة، وعادة ما تعيش وحيدة، ولكنها تستطيع أن تتجمع في هذه الأفواج الحمراء الكبيرة التي تمتد لأمتار، وهذه تتشكل بسبب وجود الطفيليات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus