| Silahı bileğini gevşetmeden sıkıca tutman lazım. | Open Subtitles | يجب عليك أن تمسكه بإحكام وتجعل يديك مسترخيتين |
| Benim suçum değil. tutman lazımdı. | Open Subtitles | إنها لم تكن غلطتي، كان من المفترض أن تمسكه. |
| Kurbanın sağ elinde dini bir şey var, görünüşe göre sıkıca tutuyor. | Open Subtitles | في القبضة اليُمنى للضحية عُثر على أدوات دينية مِن الواضح أنّها تمسكه |
| elinde bulunmalı, anlaşmadan alıntı yapabilmeli, anlaşmayı yüzüne vurmalı. | Open Subtitles | ستكون تمسكه في يديها وتكون قادرة على الإقتباس منه وفرك أنفه به |
| İddialı konuşuyorsun kovboy. Ama onu bir mezarın içinde uyurken yakalayamazsın. | Open Subtitles | حديث صارم ,يا راعي البقر, ولكنك لن تمسكه من خلال القيلولة في القبو |
| - Onu yakalayamazsın... | Open Subtitles | - لن تستطيع أن تمسكه... |
| Kendin yakalamak mı istiyorsun ufaklık? | Open Subtitles | وتريد أن تمسكه لوحدك,أيها الطفل؟ |
| Benim suçum değil. tutman lazımdı. | Open Subtitles | إنها لم تكن غلطتي، كان من المفترض أن تمسكه. |
| Bıçağın ucuna daha yakın bir yerden tutman gerekiyor. Görüyor musun? | Open Subtitles | عليك أن تمسكه بالقرب من الشفرة، أترى؟ |
| Şimdi yukarıda tutman gerekiyor. O halde tut biraz. | Open Subtitles | الان يجب ان تمسكه امسكه في موضعه |
| Sence elinde ne vardı? | Open Subtitles | ماذا تعتقد فى الشئ الذى كانت تمسكه ؟ |
| Şu an elinde tuttuğun şeyle otelime geldi. | Open Subtitles | جاءت لفندقي. مع ما تمسكه بيديك الآن. |
| Sana karşı ne var elinde? | Open Subtitles | ما الذي تمسكه عليك؟ |
| Asla yakalayamazsın. | Open Subtitles | لن تمسكه ابدا |
| Bilirsiniz, hala yapabilirken yakalamak lazım ve sıkıca sarılmak... çok geç olmadan... ne istediğini anlamak. | Open Subtitles | أتعرف , يجب أن ... يجب أن تنتزعه عندما تستطيع ... و تمسكه بقوةٌ |
| Niçin sen kendin gidip ne yakalamak istiyorsan yakalamıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تود أن تمسكه بنفسكَ؟ |
| Onu yakalamak zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تمسكه |