Çevirme kontrol kristallerinin geçidin belli bir yerinde olduğunu tespit etmeyi başardık. | Open Subtitles | لقد تمكنا من تحديد موقع بلورات التحكم بالطلب في جزء محدد بالبوابة |
Geçen hafta pencerelerden bir tanesini saf dışı bırakmayı başardık. | Open Subtitles | في الأسبوع الماضي، تمكنا من نزع سلاح واحدة من النوافذ. |
Aşağı yukarı iki mil gerimizde. Gece boyunca önünde olmayı başardık. | Open Subtitles | يبعد 3 كلم إلى الوراء، تقريباً تمكنا من سباقه في الليل |
Ama eli kanlı canileri yakaladık, dördünü de. | Open Subtitles | لكننا تمكنا من القبض عليهم الأربعه كلهم. |
- yakaladık seni, seni sefil hayvan! | Open Subtitles | قد تمكنا منك, أيها الوحش البائس إنك لا تستطيع الهرب |
Ve biz onu alabilirsek, kulaklarımıza müzik gibi gelecek, çünkü gözlemlenebilir evrenin, yaradılışımızın o anındaki sessiz yankı olacaktır bu. | TED | و إذا تمكنا من تسجيله، فسيكون موسيقى لآذاننا، لأنه سيكون الصدى الهادئ للحظة الخلق، خلق كوننا المنظور. |
onları neyin teşvik ettiğini bulursak kurbanları nasıl seçtiklerini anlayabiliriz. | Open Subtitles | إن تمكنا من تحديد الدافع ربما يخبرنا كيف يختارون ضحاياهم |
Bilirsiniz, 50 metre uzun bir mesafe olabilir, eğer tamamen açıkta iseniz, ama sığınağa varmayı başardık. | TED | كما تعلمون 50 مترا يمكن أن تكون مسافة طويلة إذا كنت مكشوفا تماما. لكننا تمكنا من الوصول للملجأ. |
Bu verilerden hastalığın yerlerini gösteren bir harita yapmayı başardık. | TED | وانطلاقا من هذا، تمكنا من بناء خريطة أظهرت لنا أين كان يتواجد المرض. |
Ayrıca, dünyanın farklı bölgelerinde olan insanlar arasındaki... ...iletişimi sağlamayı başardık. | TED | ولقد تمكنا أيضا من التواصل مع الناس في جميع أنحاء العالم، من الأماكن غير العادية. |
Sen gelmeden önce 47 yıl ayakta kalmayı başardık. | Open Subtitles | تمكنا من البقاء في قطاع الأعمال لمدة 47 سنة قبل وصولك |
Açık dezavantajımıza rağmen, ayakta kalmayı başardık, hatta onlara karşı bir iki zafer bile kazandık. | Open Subtitles | على الرغم من عد التكافئ الواضح إلا أننا تمكنا من الصمود بأنفسنا ربما حتى تمكنا من إسقاط او خدش أحدهم |
Üzerinden mikroskobik parçalar kazımayı başardık ve test ettik, ve... | Open Subtitles | حسنا ، تمكنا من كشط بعض الشظايا المجهرية من الغلاف وأجرينا بعض الإختبارات , ثم |
Onu yakaladık, fakat para hiç bulunamadı. | Open Subtitles | تمكنا منه، ولكن المال لم يعثر عليه أبداً |
Onu yakaladık, onu yakaladık. | Open Subtitles | لقد تمكنا منه الدعم قادم في الطريق أنت بخير |
İyi haber onlarca kaçak, ...bir sürü yönetici ve bir kaç da patron yakaladık. | Open Subtitles | الآخبار الجيدة هي أننا تمكنا من العديد من الهاربين العديد من المشرفين وعدة رؤساء |
Yukarılarda bir yerde uçuşan kayalar var ve bunlar, bize çarparak büyük zararlar veriyorlar ama biz de artık ne yapmamız | TED | هناك هذه الصخور الهائلة تجول في الفضاء، وستصطدم بنا، وتسبب لنا الضرر، لكننا تمكنا من التوصل إلى حل، |
Bu yüzden şu soruyu sorduk: Ya biz, insanların sağlık alışkanlıklarının değişmesi için onları motive edecek bir yol bulursak? | TED | لذا طرحنا هذا السؤال: ماذا لو تمكنا من إنشاء مصدر يقوم بتحفيز الناس على تغيير سلوكها الصحي؟ |
Dinle, bize gönderdiğinin listedeki şifreyi çözdük ve bir isim bulduk. | Open Subtitles | لقد تمكنا من فك شفرة اسم في القائمة التي ارسلت لنا |
Casuslarımız sayesinde Eshpeni'nin hareketlerinin olduğu bölgeye girme izni çıkardık. | Open Subtitles | لقد تمكنا من الدخول من خلال عملائنا الى تحركات الاشبيني |
İkinci uçuşta, hava aracını kaybetmeden önce aerodinamik olarak tamamen kontrol edebildik. | TED | وهكذا، ففي الرحلة الثانية، تمكنا من بلوغ 3 دقائق بتحكم أيروديناميكي كامل للمركبة قبل أن نخسرها. |
Belli ki katilleri yakalamayı başarırsak tazminat davası için yapacağınız anlaşmanın değeri fırlayacak. | Open Subtitles | واضحاً، إذا تمكنا من القبض على قاتليها تسويتك من أي دعاوى مدنية سترتفع |
Bunu deşifre edebilirsek, mesaj göndermek için 19 dakikamız var. | Open Subtitles | لدينا 19 دقيقة قبل أن نرسل هذه الرسالة للطباعة لو أننا تمكنا من كسر شيفرتها |
Bunu tüm görüntüler için yapabilirsek bir konektom bulabiliriz. | TED | إذا تمكنا من فعل ذلك مع كل الصور، قد نتمكن من إيجاد شبكة عصبية. |
Mikroskobik açıdan piramitlerde neler olduğunu görecek olursak gördükleriniz şu şekilde olacaktır. | Open Subtitles | إذا تمكنا من رؤية ما يحدث مجهريّاً داخل الأهرامات، هذا ما سيحدث، |
Bunu başarsak harika olmaz mı? | TED | ألن يكون من الرائع إن تمكنا من القيام بهذا؟ |
Kimliğini tespit edebilirsek ailesinden birini bankaya getirip bu adamı mantıklı davranmaya ikna edebiliriz. | Open Subtitles | إن تمكنا من تحديد هويّة الرجل المسلّح , فربما نتمكّن من إحضار أحد أفراد عائلته إلى المصرف ليحاول إقناعه بالعدول عن رأيه |
Ve hayatta kalmayı başarabilirsek belki de güneşimizin ölümünü bile yerleştiğimiz yerlerden görebileceğiz. | Open Subtitles | وإذا تمكنا من البقاء على قيد الحياة حتى ذلك الوقت، فغالبا أننا سنشهد اللحظة التي ينتهي فيها تحول شمسنا. |