"تملأ" - Traduction Arabe en Turc

    • dolu
        
    • doldurur
        
    • dolduran
        
    • doldurmaya
        
    • doldurup
        
    • doldurman
        
    • doldurmak
        
    • dolduruyorsun
        
    • her tarafında
        
    • doldurabilirsin
        
    • dolduramaz
        
    • dolduracak
        
    • doldurmanız
        
    • doldururken
        
    • doldurabilir
        
    Şaçmasapan şeylerle dolu kavanozları olan bir çiftlik evi sadece. Open Subtitles مجرد قبو مليء بظربان تملأ الجرار بعض هراء المنزل الريفي
    Eğer bazı ayrıntılar eksikse hafıza bu boşlukları hiç olmamış şeylerle doldurur. Open Subtitles إذا كان هناك تفصيل ناقص الذاكرة تملأ الثقوب بأشياء لم تحصل أبدا
    Kan damarları tüm beyin hacmini dolduran karmaşık bir ağ oluşturur. TED تُكوّن الأوعية الدموية شبكة معقدة تملأ حجم المخ بالكامل.
    Bankalar bu bonoları sürekli daha riskli mortgage'lar ile doldurmaya başladılar. Open Subtitles لذا فان البنوك بدأت تملأ هذه السندات برهنيات أكثر مخاطرة
    Bir uçağı ağzına kadar TNT'yle doldurup, mağaraya intihar dalışı yaparak. Open Subtitles تملأ طائره بالمتفجرات وتقوم بمهمه انتحاريه وتدعها تتجه الي الكهف
    Bir ton form falan doldurman gerekiyor. Open Subtitles يجب ان تملأ اوراق وجميع الاجراءات اللعينة
    William Butler Yeats'den bir alıntı ile sonlandırayım: ''Eğitim kovayı doldurmak değil, ateşi yakmaktır.'' TED دعوني أنهي بقولة لويليام بتلر ييتس، الذي قال: "أن تُعَلِّمَ لا يعني أن تملأ الدلاء بل أن تشعل نيران."
    İçini sidikle dolduruyorsun bunun, borusunu pantalonunun altına yerleştiriyorsun... ve kapağını, malafatın ucuna selobantla yapıştırıyorsun. Open Subtitles تملأ هذه بالبول, تأخذ هذا الأنبوب ..أسفل السروال. تلصق هذا الصمّام على نهاية الصديق القديم
    O gezegenin her tarafında sivrisineklerin besin kaynağı, insan kolonileri yaşıyor. Open Subtitles فالغذاء المفضل للبعوض، وهو الآدميون لها مستعمرات تملأ الكوكب
    Güzel, Fincanı nasıl doldurabilirsin? Çünkü o önce doludur. Open Subtitles تماماً , كيف يمكنك أن تملأ الكوب وهو ممتليء أصلاً
    Pek bir şey yok, tarayıcı geçmişi sıradan sosyal medya siteleri ile dolu. Open Subtitles ليس هناك الكثير هنا عدا بعض مواقع التواصل الإجتماعي التي تملأ تاريخ متصفِّحه
    Evet, lütuf. Odasının duvarları böyle berbat sözlerle dolu: Open Subtitles أجل نعم لديه شعارات رهيبة تملأ أرجاء جدرانه
    Her elbise değiştirdiğinde, ceplerin anahtar ve bozuk para ile dolu oluyor. Open Subtitles في كل مرة تغيّر الملابس تملأ جيوبك بالنقود أو المفاتيح
    Belki Tanrı'nın yüce merhameti boş ruhumu biraz doldurur. Open Subtitles ربما نكهة الأمير كثيرة الحنان وسوف تملأ روحى الفارغة
    Jenna kalan zamanı bir şarkıyla doldurur. "İyi geceler, iyi geceler." Yumuşak bir alkış. Open Subtitles وجينا تملأ بقية الوقت بأغنية ليلة طيبة, ليلة طيبة, تصفيق معتدل
    Umarım depoyu doldurur ve buradan gideriz. Open Subtitles نأمل انها سوف تملأ ونحن سوف تكون قادرة على الحصول وتا هنا‎.
    Eğer bu doğru olsaydı, ülkede sağa sola gidip insanların bahçelerini toprakla dolduran kamyonlar olurdu, harika bir iş imkanı. TED والأن، إذا كان ذلك صحيح، سيكون لدينا شاحنات تجوب أرجاء الدولة، تملأ حدائق الأشخاص بالتربة، سيكون عمل رائع.
    Bizi umutla doldurmaya niyetli masallar görüyorum. Open Subtitles ولا أجد إلا حكايات تملأ الروح المحرومة من الأمل بالهدف
    Bakın, boşlukları doldurup, şuradaki cümleleri tamamlamanız gerekiyor. Open Subtitles أنظر، عليكَ أن تملأ الفراغات و تُنهي هذه الجُمل
    Dedim ya, performans değerlendirmemi doldurman lazım. Open Subtitles لقد اخبرتك , يجب عليك ان تملأ التقرير الخاص بـ ادائي
    - Tek çıkış yolu vardı. - Kompartmanları doldurmak ve yukarı yüzmek. Open Subtitles هناك مخرج واحد , ان تملأ بالهواء و تطفو
    - Ne diye mideni tavukla dolduruyorsun? Open Subtitles لماذا تملأ معدتك بالدجاج ؟
    Onu asmakta kulanılan köpek tasmasının her tarafında deri hücreleriniz bulundu! Open Subtitles خلاياك الجلدية تملأ طوق الكلب المستعمل لشنقها
    Güzel, Fincanı nasıl doldurabilirsin? Çünkü o önce doludur. Open Subtitles تماماً , كيف يمكنك أن تملأ الكوب وهو ممتليء أصلاً
    Ve çoğunlukla buna kendimiz neden oluyoruz. Ama takındığımız hiçbir maske bu boşluğu dolduramaz. Open Subtitles وهي غالباً من صنع أيدينا لكن لا يمكن للحفلات أن تملأ هذا الفراغ
    Bu lökositler bir kılcal damarınızı dolduracak kadar büyük bile olabilirler, Böylelikle önlerindeki plazma alanını açarlar TED وقد تكون كبيرة جدا وتكاد تملأ الشعيرة مما يسبب فجوة في بلازما الدم أمامها
    Semptom raporlarınızı doldurmanız ve biz sizi çağırınca buraya gelmeniz gerekiyordu. Open Subtitles كان من المفترض ان تملأ تقرير أعراضك وتأتي عندما نتصل بك
    Onunla, Cadillac'ına benzin doldururken tanıştım. Open Subtitles قابلتها في الحقيقة حين كانت تملأ الكاديلاك بالبنزين
    Hemşire Falconer kiliselerinizi doldurabilir. Open Subtitles نعم، والراهبة فالكونر يمكنها أن تملأ كنائسكم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus