Koşmadığı müddetçe şansın var. | Open Subtitles | ،إلا إذا قررت الفرار .فمــازلت تملك فرصة |
Diğer herkes yalan olduğunu bilirken, şansın var zannetmekten beter bir şey... | Open Subtitles | لا يوجد اسوأ من اعتقاد انك تملك فرصة في شئ بينما يعلم الاخرون أن هذه السفينة... |
O savaşçılara karşı hiç şansınız yok. | Open Subtitles | أنت لا تملك فرصة عندما ترى هؤلاء المحاربين. |
Kaç tane olurlarsa olsunlar karşılarında şansınız yok. | Open Subtitles | لن تملك فرصة أبداً ضد أي عدد منهم |
Hiç şansın yok Shamu. | Open Subtitles | أنت لا تملك فرصة |
Kiminle daha iyi bir şansı olur sence? | Open Subtitles | من الذي تعتقدين أنها تملك فرصة أفضل ضده ؟ |
Monica, Mitch ve Kenny hakkında olacak ve senin hiç şansın olmayacak. | Open Subtitles | سيكون حول "مونيكا" و "ميتش "و "كيني و لن تملك فرصة. |
En azından bir şansın olduğunu biliyorsun. Ama dostların, Ben... ..onlar yedekteler. | Open Subtitles | إنك تعلم أنك تملك فرصة النجاة و لكن أصدقائك يا (بن)... |
Hapisten sıyrılmak için tek şansın var. O da Axelrod'u teslim etmen. | Open Subtitles | تملك فرصة واحدة لتتفادى السجن سلّمني (أكسلرود) |
Kim Joo Won, hâlâ çok şansın var. | Open Subtitles | (كيم جو وون) ما تزال تملك فرصة معي |
Hâlâ şansın var, Frankie. | Open Subtitles | مازلت تملك فرصة " فرانكي " |
Hiç şansınız yok. | Open Subtitles | لا تملك فرصة. |
Nasılsa hiç şansın yok. | Open Subtitles | -أنت لا تملك فرصة . |
- Hiç şansın yok. | Open Subtitles | لا تملك فرصة. |
Phoebe hiç bir şansı olmadığını anlayana kadar. | Open Subtitles | عندما تدرك ( فيبي ) أنها لا تملك فرصة للحصول عليه |
Ama Drainer'ın fiziksel olarak zararlı olduğunu ispatlayana kadar Wolfe'u görmek için oraya girme şansın olmayacak. | Open Subtitles | لكن إلى أن نستطيع إثبات الضرر الجسدي الفعلي للمصفاة لا تملك فرصة في الدخول لرؤية (وولف) |
En azından bir şansın olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | إنك تعلم أنك تملك فرصة النجاة و لكن أصدقائك يا (بن)... |