"تنتشر" - Traduction Arabe en Turc

    • yayılıyor
        
    • yayılmış
        
    • yayılmaya
        
    • yayılacak
        
    • yayılmadan
        
    • Yayılmasını
        
    • yayıldı
        
    • dağılmış
        
    • ilerliyor
        
    • yayılıyorlar
        
    • yayılır
        
    • sıçrıyor
        
    • yayılana
        
    • Dedikodular
        
    • yayılan
        
    Piyasalardaki durguluktan dolayı pek çok şehirde işsizlik kanser gibi yayılıyor. Open Subtitles ..بسبب الأزمة.. فإن البطالة تنتشر مثل السرطان .فى كثير من الدول
    Ve çatışmalarını çözümleme yöntemleri hızla diğer ülkelere yayılıyor. TED والطريقة التي يتعاملون بها مع صراعاتهم تنتشر الى الدول الاخرى
    Ve bunların içinden sadece çok küçük bir yüzdesi yayılıyor, defalarca izleniyor ve kültürel bir an haline geliyor. TED ومن ذلك، فقط نسبة ضئيلة تنتشر فيروسيا وتحصل على أطنان من المشاهدات وتصير لحظة ثقافية.
    Almanya'nın her tarafına yayılmış bunun gibi altı tane merkez vardı. Open Subtitles كان هناك ستّة مراكز مثل هذه تنتشر في كافة أنحاء ألمانيا
    New York'ta 120 devlet okulunu içine alacak şekilde genişleyen program şu anda tüm Amerika'da yayılmaya devam ediyor. Open Subtitles و أكثر من 1200 طالب في الـ 120 مدرسة حكومية في نيويورك و ما زالت تنتشر في أمريكا
    her zaman dünyada var olan daha iyi bir program vardır. ne olursa olsun mutasyon nedeniyle, Diğerlerine yayılacak ve diğerlei yok olacak. TED في كل وقت هُناك برنامج أفضل في إنقاذ العالم بسبب اي من التحولات المُكتسبة, سوف تنتشر فوق الأُخرى وتدفع الأخرى للانقراض
    O kadar hızlı yayılıyor ki, dünyadaki milyarlarca fakire ulaşılmasını hayal etmek mümkün. TED فهي تنتشر بسرعة لدرجة أنه من الممكن تخيل أنها ستصل للملايير في العالم الفقير بهذه الطريقة.
    Bundan dolayı, toplumsal danslar ortaya çıkıyor, değişiyor ve büyük bir hızla yayılıyor. TED و بسبب ذلك، الرقصات الشعبية تستمر بالتصاعد، و التغير و تنتشر كالنار في الهشيم.
    Websitelerinden bunları alan insanların otakusu var ve gidip arkadaşlarına da söylüyorlar ve yayılıyor ve yayılıyor. TED هؤلاء الناس الذين يشترونها على الموقع لديهم أوتاكو، ثم يخبرون أصدقائهم، ثم تنتشر وتنتشر.
    Ve, burada, bir insandan ötekine bulaşan şey bir davranış değil bir normdur. Bir fikir yayılıyor. TED وهنا، الشئ الذي ينتقل من شخص لآخر ليس هو السلوك، بل العادة. فكرة تنتشر.
    Bir insandaki kilo alma gerçekten başka bir insana yayılıyor mu? TED هل زيادة الوزن عند شخص تنتشر حقيقةً لتصبح زيادة وزن لشخص آخر؟
    Ve bu resime baktığınız zaman, hemen mutlu ve mutsuz insan kümelerini fark edeceksiniz, yine, üç ayrılık derecesine kadar yayılıyor. TED وإذا نظرت في هذه الصورة، يمكنك على الفور رؤية مجموعات من الناس السعداء والغاضبين، مرة أخرى، تنتشر لثلاث درجات من الإنفصال.
    Ve bu sezgiyi sadece sorarak ortaya çıkarabilirim: Ölümcül bir virüs ağ üzerinde yayılıyor iken, kim olmak isterdiniz? TED ويمكنني زرع تلك الفكرة داخلكم بسؤالكم: من ستختار أن تكون إذا كانت هناك جرثومة قاتلة تنتشر عبر الشبكة؟
    Tartıştığımız bir adam değil. Bir idol ve yayılıyor. Open Subtitles لا وجود للرجل الذى نتناقش عنه إنه فكره و هى تنتشر
    Çıkar ilişkileri her yere yayılmış, devlette özel sektörde, kilisede borsada. Open Subtitles تنتشر بفعل المصالح الشخصيّة في الحكومة، و القطّاعات الخاصّة و الكنائس
    - Söylentiler yayılmaya başladı. - Adamkökü zehri işini iyi yaptı. Open Subtitles الشائعات بدأت تنتشر سم نبتة اللفاح ادت عملها بشكل جيد
    İşte o bütünüyle yeni düşünce anının, belki diğer insanların hayatlarının geri kalanına da yayılacak bir özgürlük alanı açtığını düşünüyorum. TED وأنا أعتقد أن تلك اللحظة حين تتولد الفكرة الجديدة ربما تخلق حرية تنتشر وتعم حياة أناس آخرين
    Söylentisi yayılmadan o hayaleti yakalayın. Open Subtitles إقبض على هذا الشبح قبل أن تنتشر الكلمات حول عمله البطولى هذا.
    Bilgilerin Yayılmasını engellemek zorundayız. Open Subtitles يجب أن نُسيطر على الطريقة التي تنتشر بها تلك المعلومات.
    Ama haber virüsten hızlı yayıldı ve hastanede panik başladı. TED ولكن تنتشر الكلمة أسرع من الفيروس والدعر انتشر داخل المستشفى.
    Bulutlar, dağılmış olmalı, tıpkı gözlerindeki sürme gibi. Open Subtitles لابد وأن الغيوم تنتشر في كل مكان مثلما تتزين عينيك بالكـــحــل فـــيـــها
    Söylemiştim. O çikolata şimdi milyonlarca miniminnacık parça halinde tepemizdeki havayı yararak ilerliyor. Open Subtitles تلك القطعة تنتشر سريعاً الآن من فوق رؤوسنا
    Mimler hakkında dişünmemiz gereken şey ise şu, neden yayılıyorlar? TED الطريق الى التفكير في الميمات يرغمنا، أن نفكر، لماذا تنتشر
    Taşma noktasını iterek ilerler ve ekvatordaki materyal, bir diske dönüşerek yayılır. TED وإذا ما تم تجاوز المرحلة الحرجة، تنتشر عناصر خط الاستواء مكونة قرصًا.
    Olamaz, etrafa sıçrıyor. Ateşi söndürmeliyiz! Open Subtitles يا الاهي ، رالف انها تنتشر اوقفوها ، دوسوا عليها
    Yeni hikâye yayılana kadar, efsanenin değişmesini. Open Subtitles مدّة كافية كي تنتشر القصة الجديدة و كي تتغير الأسطورة
    Bu Dedikodular yaz sezonunun en yoğun olduğu sırada yayıldığından müşterilerimizi Giant Otel'e kaptırabiliriz. Open Subtitles لأن هذه الشائعة تنتشر أثناء أكثر الأوقات رواجاً في موسم الصيف ربما نخسر عملاء لصالح فندق العملاق
    Üniversiteleri çelişkiden arındırmak için üniversite kampüsleri boyunca yayılan gösteriler var. TED وهناك حملات تنتشر في أروقة الجامعات لجعل كُلياتهم خالية من الصراعات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus