"تنتظرها" - Traduction Arabe en Turc

    • Beklediğin
        
    • beklediğiniz
        
    • bekliyorsun
        
    • bekliyor
        
    • bekleme
        
    • beklediği
        
    • bekledin
        
    • beklemeni
        
    Dün gece Beklediğin o kadın vardı ya sonunda sabahleyin ortaya çıktı. Open Subtitles تلك السيدة التي كنت تنتظرها بالأمس ظهرت أخيرًا هذا الصباح
    Bütün yaz Beklediğin beyzbol eğlencesi. Open Subtitles متعة لعبة البيسبول التي كنت تنتظرها طوال الصيف.
    Bu belki de hayatınız boyunca beklediğiniz telefondur. Belki de. Open Subtitles لعل هذه هي المكالمة التي تنتظرها منذ وقت طويل
    Hava kurtarma sana battaniyeni postaladı, sen de onu bekliyorsun. Open Subtitles هيئة الانقاذ الجوي ارسلت لك بطانيتك وانت تنتظرها
    Ama okyanusun yüzeyindeki sulardan gelen yumurta, larva ve küçük balık bulutuna katıldıklarında onları başka tehlikeler bekliyor. Open Subtitles لكن هناك أخطار أخرى تنتظرها بينما تنضم هذه البيوض مع اليرقات و صغار الأسماك
    O söylemeden önce. Onun söylemesini bekleme. Open Subtitles قبل أن تخبرك , لا تنتظرها أن تخبرك يجب أن تعرف
    Yarışmanın başından beri beklediği an buydu. Open Subtitles هذه هي الموجة التي كانت تنتظرها طوال الوقت.
    Hayır, beni kovmasını bekledin... ..sonra da tamamen yasal bir şekilde üstüne çullandın. Open Subtitles أوه، كلاّ لقد كنت تنتظرها أن تقوم بطردي ثمّ تنقض عليها بدعوى الرغبة في الإصلاح الغير الشرعي
    Ve eminim senin burada beklemeni isteyecektir. Open Subtitles أجل , وأنا متأكدة تماماً من أنها تريدك أن تنتظرها هنا
    Beklediğin iyi haber az önce ön kapıdan içeri girdi. Open Subtitles الأخبار التى كُنت تنتظرها وصلت للباب الأمامى يا رجل
    Beklediğin mektup geldi. Open Subtitles ها هى الرسالة التى كنت تنتظرها
    Şu Beklediğin kız rüyalarının kadını falan olmalı. Open Subtitles الفتاة التي تنتظرها لابد وأنها رائعة
    Beklediğin arama geldi, Mark? Open Subtitles المكالمة التي كنت تنتظرها يا مارك؟
    Beklediğin evraklar geldi. Open Subtitles الأوراق التي كنت تنتظرها وصلت للتّو
    Bu, belki de hayatınız boyunca beklediğiniz telefondur, bayım. Open Subtitles لعل هذه هي المكالمة التي تنتظرها منذ وقت طويل
    beklediğiniz gemi kurtuluş değil, felaket getiriyor! Open Subtitles الهاتاك التي تنتظرها ستجلب لك الهلاك, ليس النجاة
    beklediğiniz şu arama? Open Subtitles هذه المكالمة التي كنت تنتظرها ؟
    Onu bekliyorsun, cinayetlerinde ona yardım ediyorsun değil mi? Open Subtitles تنتظرها لتساعدها في إرتكاب المزيد من الجرائم ؟
    6:00'dan beri onu mu bekliyorsun? Open Subtitles كنت تنتظرها منذ الساعة السادسة ؟
    Ailesi aklını kaçırmış bir halde bekliyor sense onu geri kilitleyip gitmeyi mi istiyorsun? Open Subtitles عائلتها تنتظرها , لقد جنوا عليها , وانت تريد ان تدعها هنا وتبتعد ؟
    Denizin karşısına kalkmak için bekliyor. Open Subtitles إنها تنتظرها لتحملها عبر البحر
    Pockets. Bütün gün bekleme. Open Subtitles بوكيتس ، لا تنتظرها طويلا.
    beklediği böbreği bulana kadar hayatta kalmasını sağlayacağım. Open Subtitles إبقاءها على قيد الحياة الوقت كافي للحصول على الكلية التي تنتظرها.
    Onu bekledin ve onunla toplum içinde buluştun ve... Open Subtitles سوف تنتظرها وتواعدها في العلن و..
    Burada beklemeni sana söylememi istedi. Aşağı inecekti. Open Subtitles لقد اخبرتني ان اخبرك أن تنتظرها ستأتي هنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus