"تنساه" - Traduction Arabe en Turc

    • unutamayacağın
        
    • unutamayacaksın
        
    • unutmayacağı
        
    • unutmazsın
        
    • unutamayacağı
        
    • unutmak
        
    • unutmanı
        
    • unutursun
        
    • unutmadın
        
    • unutmadığı
        
    • unutamamış
        
    • bırakılmıyor
        
    • unutabileceği
        
    Ve bu cuma, Çelik Kafes'te, seni asla unutamayacağın bir şekilde muayene edeceğim. Open Subtitles في يوم الجمعة هذا في بطولة القفص الفولاذي سأريك جسداً لن تنساه أبداً
    Hey, sana müthiş bir şey söz vermiştim, asla unutamayacağın bir şey. Open Subtitles انا وعدتك انك سترى شئ مذهل شئ لن تنساه طوال حياتك
    Hastanede beni bekle, bağırsaklarını çıkarıp sana vereceğim bunu asla unutamayacaksın, tamammı? Open Subtitles ثم سأعود فقابلني في المستشفي وسأسبب لك... اسهالاً لن تنساه,حسناً؟
    Sonuçta, bu gün Kedi Mittens'ın kolay kolay unutmayacağı bir gün oldu. Open Subtitles بوجه عام، هذا يوم لن تنساه القطة ذات القفازين لوقت طويل.
    Bir kere öğrendin mi asla unutmazsın. Open Subtitles بمجرد ان تتعلمه لن تنساه
    Hiç unutamayacağı bir şey yap. Open Subtitles قم بشيء لا تنساه أبداً
    Belki Avni sana saldırıp, yaralamaya kalkışabilir yada sana hiç unutamayacağın bir acı yaşatır. Open Subtitles من المحتمل أن أفاني قد تهجم عليك وربما ستجرحك ربما ستفعل شيئاً لن تنساه
    Çünkü, sana asla unutamayacağın bir intikam tattıracağıma söz veriyorum. Open Subtitles لأنني أعدك بأني سوف أؤلمك ألماً لن تنساه أبداً
    Çok küçüktüm, hatırlamam sandın ama unutamayacağın tek şey annenin yüzüdür. Open Subtitles إعتقدتَ بأنني كنت ُجِد صغيرعلى تذكرها, لكن شيء واحد لا يمكنك أن تنساه هو وجه والدتك.
    Müthiş bir şey söz veriyorum, asla unutamayacağın bir şey. Open Subtitles اعدك انك ستري شئ مذهل شئ لن تنساه
    Bu geceyi asla unutamayacaksın! Open Subtitles هذا ليلٌ لن تنساه أبداً
    Duyduğun dili asla unutamayacaksın. Open Subtitles اللغة هي شيء لايمكن ان تنساه
    Sürünün gümüş gözlü liderinin asla unutmayacağı bir yara idi. Open Subtitles إنه لجرح, صاحبة العين الفضيّة وقائدتهم لن تنساه أبداً.
    - Kuru üzümü sevdiğini unutmazsın değil mi? Open Subtitles أنت لن تنساه مثل الأرجواني ؟
    unutamayacağı bir şey olsun. Bundan emin olun. Open Subtitles حدث لن تنساه أبداً
    unutmak zordur ama zamanla unutursun. Open Subtitles ربما يكون أصعب لكي تنساه لكن مع مرور الوقت سيحدث
    Bak, orada duyduklarını unutmanı istiyorum. Open Subtitles انظر, ما سمعته سابقا, أريدك ان تنساه
    Almayı unutmadın, değil mi? Open Subtitles أنت لم تنساه ، أليس كذلك ؟
    Yani ya zamanla alştığı biri olmalıydı ya da hiç unutmadığı biri. Open Subtitles إذا هل هو شخص أعتادت على التربية معه مع الزمن أم أنه شخص ببساطة لا تنساه ؟
    Demek buraya öyle sevgiyle bağlanmış ki öldükten sonra bile unutamamış. Open Subtitles ،لذا إذا كانت شَغُـوفة بشأن المكان جداً لن تنساه حتى بعد موتها
    Can alma o kadar kolay geride bırakılmıyor. Open Subtitles القتل ليس شيء سهل ممكن أن تنساه.
    Kardeşim Gus'ı bilmiyorsunuz. İnsanın kolayca unutabileceği biridir. Open Subtitles .أنت لا نعرف أخي قوس .من السهل أن تنساه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus