"تنظم" - Traduction Arabe en Turc

• düzenliyor
• düzene
• katılmak
• katılıyor
• katılacak
• katılır
• düzenler
• katılman
• düzenleyen
• katılmasını
• düzenliyorsun
• düzenlemek
• idare
• kısmıyla

İroniye bak, o düğünü başkaları için düzenliyor
يا لسخرية القدر، بالأمس كانت تنظم أعراس الآخرين

Hayatını düzene sokmaya çalışman harika tamam mı?
أعتقد بأنه من العظيم أنك تحاول أن تنظم حياتك

- Pek sanmıyorum. Kardeşim bir mezhebe katılmak üzeresin.
اوه، يا أخي انت على وشك ان تنظم الى الطائفة

Her geçen gün daha fazla yıldız sistemi ayrılıkçılara katılıyor.
المزيد والمزيد من الأنظمة الشمسية تنظم إلى الانفصاليين

Bir kez daha bir çeteye katılacak olursan iki kere düşünürsün artık.
يجب عليك ان تفكر مرتين قبل ان تنظم الى عصابة في المرة القادمة

Umarım Ethel birazdan uyanıp aramıza katılır.
حسناَ، أتمنى, انها ستستيقظ قريباً و تنزل و تنظم إلينا لبقية عشاء عيد الفصح

Öğrendiğim bir şey varsa... o da ilişki kurup düzenler veya kaderle uğraşırken... dikkat çekmemeniz gerektiğidir.
... و ان كان هناك شيء قد تعلمته فهو ان كنت تنظم او أوركستري او بمعني اخر تعبث بالمصير فمن المستحسن ان تطير تحت الرادار

Bir değişiklik için ailene katılman ne hoş.
جميل منك ان تنظم لعائلتك لمساعدتهم

Programlı hücre ölümüne sebep olan doğal bir tepki bu. Ancak Nick'te bu prosesi düzenleyen gen suskun kalmış.
وذاك رد فعل طبيعي، والذي يسبب نوعا من الموت المبرمج للخلية. لكن المورثة التي تنظم ذلك معطلة.

Onu buraya kendisine katılmasını umut ederek getirmiş.
لقد تركها هنا، بعد أن قادها لهذا المكان، أمالاً أن تنظم له

Tam da Hastalık Merkezi'nin okul çeşmelerine el koyacağı gün... bir balo düzenliyorsun.
أنت تنظم حفلة بنفس اليوم الذي سيصادر فيه مركز مكافحة الأمراض نوافير الشرب الخاصه بنا

- Derek, FBI konuşma şeklimizle ilgili seminerler düzenliyor.
ديريك .. مكتب التحقيقات الفدرالية تنظم ندوات بينما نحن نتحدث

Derek, FBI konuşma şeklimizle ilgili seminerler düzenliyor.
ديريك، تنظم مكتب التحقيقات الفدرالي ندوات حول الطريقة التي نتحدث.

Okyanus suyunun soğutucu özelliği ekipmanın ısısını düzenliyor.
خصائص تبريد مياه المحيطات تنظم درجة حرارة المعدات

Değerli kitaplarından birini yerinden kaldırmağa çalışsanız ya da lanet mektuplarını düzene koyacak olsanız başınıza gelmedik kalmazdı.
انه ينهرك لو حاولت تحريك احد كتبه الثمينة او تنظم خطاباته المكوّمة

Enjekteedilebilengonadotropinhormonu yumurta büyümesindeki son patlamayı düzene sokar.
حقنة.. الجونادوتروبين تنظم الإنفقاع النهائي لنمو البويضة

Aktörlerden söz açılmışken, oyuncu Seçimi için bana katılmak ister misin?
بالتحدث عن الممثلين، أتريد أن تنظم لي في التصوير؟

Aktörlerden bahsetmişken, rol dağıtımı için bana katılmak ister misin?
بالتحدث عن الممثلين، أتريد أن تنظم لي في التصوير؟

- Neyi? Valinin karısı yeni şirketimize katılıyor.
زوجة الحاكم تنظم لشركتنا

Döndüğünde bize katılacak ama iyi olduğuna eminsen...
وسوف تنظم إلينا قريباً عندما تعود ولكن لو كنتِ متأكده بأنكِ بخير

J! Akşam yemeğinde bize katılır mısın?
جاي هل تريد ان تنظم لنا على العشاء

Abby, Carly'nin yatırımlarını düzenler.
(آبي) تنظم عقود (كارلي)

Bay McDeere, bize katılman büyük incelik.
سيد "ماكدير" جميل منك أن تنظم إلينا

Ancak,benim beynimin gövdemi düzenleyen mekanizmasıyla benim kendi gövdem arasında yakın ve kalıcı bir ilişki var.
ومع ذلك ، هناك علاقة وثيقة, محافظ على ارتباطها بشكل دائم بين أجزاء الجسم التي تنظم دماغي وجسدي.

Size katılmasını söylerim.
سأجعلها تنظم إليك

- Düğünü düzenliyorsun ama düğün sahibini tanımıyorsun.
- تنظم الحفل - و لا تعرف من صاحبة الحفل – من ؟ -

Önceki Dalai Lama zamanında savunma bakanıyken o zamanlar orduyu yeniden düzenlemek istemiştin.
عندما أنت كُنْتَ وزيرَ الدفاع إلى دالاي لاما السابق... أردت أن تنظم الجيش.

Sergilediği duruşu idare edişiyle ve kaderini kontrol edişiyle alakalı bir dönüm noktası.
تحول من حيث الكيفية التي تنظم بها صورتها، وكيف تتحكم في مصيرها.

Bu üç beyin sistemi, beynin diğer çoğu kısmıyla birlikte, cinsel, romantik ve ailevi yaşamlarımızı düzenlerler.
ومع بعض ، هذه الأنظمة الثلاث-- مع أجزاء عديدة من الدماغ-- تنظم حياتنا الجنسية و الرومانسية وحياتنا العائلية.