"تهدئته" - Traduction Arabe en Turc

• sakinleştirmeye
• sakinleştirebilirim
• sakinleştiremedi
• Onu biraz kucağına

Onu sakinleştirmeye çalışıyor, bu sayede yatıştırıcılar etkisini daha çabuk gösterecek.
إنها تحاول تهدئته حتى لا يقوم بحرق المسكن.

Partide ki herkes onu sakinleştirmeye çalışıyordu ama baban devam etti cidden üzerine yürüdü.
حاول الجميع تهدئته, ولكن أبوك استمر في ذلك لذا فويت أخذ مشروبًا

Bir balina devrilmiş, yetkililer onu sakinleştirmeye çalışıyor.
هنالك جرثوم منقلب تحاول السلطات تهدئته

Onu sakinleştirebilirim. Onu oradan çıkarabilirim.
يمكنني تهدئته يمكنني إخراجه من هناك

Ben onu sakinleştirebilirim belki.
ربما يمكنني تهدئته

Sanırım meditasyon kursu onu sakinleştiremedi bugün. Dante.
أظنٌّ أنّ جلستك العلاجية لم تقدر على تهدئته

Bebek ağlıyor, Onu biraz kucağına alırsın diye düşünmüştüm.
لدينا صرخة طفل، اعتقدت كنت تهدئته.

Adam çok saldırgan. D'Angelo evde, onu sakinleştirmeye çalışıyor.
إنه عنيف للغاية, "دانجيلو" بالداخل يحاول تهدئته

Annem ona sarıldı ve sakinleştirmeye çalıştı.
والدتي وأبوس]؛ جرت في ذراعيه وحاولوا تهدئته. الإخوة وأحرزنا

- Hayır, sakinleştirmeye çalışıyorum.
-كلا، بل تهدئته

Nate arabasından inip onu sakinleştirmeye çalıştı.
نايت) خرج من سيارته ليحاول تهدئته)

Nate arabasından inip onu sakinleştirmeye çalıştı. Sam!
نايت) خرج من سيارته ليحاول تهدئته)

Onu sakinleştirmeye çalışacağım.
سأحاول تهدئته

Onu sakinleştirebilirim.
يمكنني تهدئته.