"توتر" - Traduction Arabe en Turc

    • gergin
        
    • stresi
        
    • stresli
        
    • heyecanı
        
    • gerginliği
        
    • stresten
        
    • gerilimi
        
    • gerildi
        
    • Tutor
        
    • strese
        
    • geriyor
        
    • heyecan
        
    • stres bozukluğu
        
    • gerginlik
        
    • gerilim
        
    Heyecanlı sanatçıların gergin sinirleri yumuşatmak ve kötü ağız kokusunu saklamak için bir tek viski atmaları bir Broadway geleneğidir. Open Subtitles إنه من المتعارف به في مسارح برودواي عندما يصيبهم توتر قبل اللقاء أن يأخذوا جرعة قبل أن يدخلوا ليهدأوا أعصابهم
    Büyük günde, öğretmenin kâğıtları dağıtırken gergin bir şekilde bekliyorsun. TED وعند الامتحان ينتابك توتر شديد حين يسلمك الأستاذ الأوراق.
    Peki ya sizi uyanık tutan tüm bu etkenler aslında uykusuz kalma stresi yaratıyorsa? TED لكن ماذا لو كان الشيء الذي يؤرقك هو توتر حول الأرق؟
    Birçok kere çok stresli durumlarda sahnede bulundum, binlerce insan beni izlerken. TED كنتُ على خشبة المسرح عدة مرات في حالات توتر شديدة، وآلاف الأشخاص يشاهدونني.
    Düğün heyecanı olmalı. Daha fazla yemelisin. Open Subtitles لابد أن السبب هو توتر الزفاف تلقينا توتراً أكثر من الللازم
    Ama bunun altında, bu kocaman okyanusta Nemo'yu bulabilecek miyiz gerginliği vardı. TED وخلف ذلك كان هناك توتر أكبر حول ما إذا كنا سنجد نيمو على الإطلاق في هذا المحيط الضخم الرحب؟
    Başka doktorlar da beni muayene etti. Sorunun stresten kaynaklandığını söylediler. Open Subtitles تفقدني الأطباء الآخرين قالوا أنه مجرد توتر
    Bence bu halis muhlis gerilim. "Kıçına tekmeyi basacak" gerilimi. Open Subtitles أعتقد بأن هذا توتر أصيل, يبدو بأنها ستحرق توتر مأخرتك
    Sinirleri bozuk olduğu için biraz gerildi ama. Open Subtitles أعني إنها مشدودة الأعصاب قليلاً لكنه مجرد توتر عصبي عادي
    Her şey, Don'un ailenle tanışacağı için biraz gergin olması ve bu yüzden de birkaç kadeh içki içmesinden ibaret. Open Subtitles دون توتر من فكرة مقابلة والديك فاحتسى بضعة كؤوس من الخمر
    O çene olayını hep gergin olduğunda yaptığını sanırdım. Open Subtitles أتعلمين, لطالما أعتقدت أن مسألة الذقن عادة توتر
    Endişelenmiş olabilirsiniz, fakat saldırgan dairenizi terk ettiğinden beri biraz daha gergin görünüyorsunuz. Open Subtitles ربما أصابك الذهول من قبل ولكن من وقت أن ترك الدخيل شقتك أصبحتِ أكثر توتر وعصبية
    Bu şu eski evlilik öncesi stresi oğlum. Open Subtitles أنه مجــرد توتر عصبــي قبل الزواج أبــني
    O insanlar sana kötü davranıyorlardı zamanında ödeme yapmıyorlardı ve oraya her gittiğinde sesindeki stresi duyabiliyordum. Open Subtitles هؤلاء الناس يعاملوك بطريقة سيئة، لا يدفعون لك عالموعد، و دائما اسمع توتر في صوتك
    Sadece biraz stresli olduğumu söyledi. Hepsi bu. Open Subtitles قال بأنه ليس إلا توتر ذلك كل ما في الأمر
    İlk sefer heyecanı. Bir dahaki sefere daha iyi yaparım. Open Subtitles توتر في أول مرة سأكون أفضل المرة القادمة
    Kolombiya halkı ve polisi arasındaki gerginliği tırmandıracak bir yol seçersek, o zaman kaybederiz. Open Subtitles بين الشعب الكولومبي ، و شرطة كولومبيا توتر سببه سنوات من الفساد والإساءة فسنكون قد خسرنا جميعاً
    O her türlü stresten mümkün olduğunca uzak tutulmalı. Open Subtitles وبالنسبة لها يجب أن تبقى بعيداً عن أي توتر
    Kalkıştığı işin gerilimi, uzun çalışma saatleri... ve sonucun belirsizliği onu çok yıpratıyordu. Open Subtitles توتر مهمته, الساعات التى كان يعملها والحيرة حول النتجية أزاد الحمل عليه
    Ama sonra çok gerildi, bu yüzden bunu benim yapabileceğimi söyledim. Open Subtitles ثم توتر كثيرا قأخبرته أنني سأقوم بالأمر عنه حسنا، ماذا؟
    Bay Tutor'un ilişkisi olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles هل كنت على علم أن السيد (توتر) يمارس علاقة عابرة
    Onları strese sokuyorsun, kötü notlar getiriyorsun arkadaşlarınla aptalca şeyler yapıyorsun. Open Subtitles تسبب لهم توتر شديد, وعلاماتك سيئة, ترتكب أموراً حمقاء مع أصدقائك
    Ateşli silahlar herkesi geriyor. Onların olayı da bu zaten. Open Subtitles الأسلحة النارية تجعل الجميع في حالة توتر هذا هو هدفها
    - Ben heyecan diye düşünmüştüm. Open Subtitles ظننت انها لحظة توتر, ولكن الباب كان مفتوحا
    Travma sonrası stres bozukluğu solunum sıkıntılarına- Open Subtitles اضطراب توتر ما بعد الصدمة قد يسبب قطعا مشاكل بالتنفس
    Şu an burada rahatsız edici bir gerginlik hissediyorum çünkü bu elbiseyi giymemeliydim. TED وإنني أشعر بأن هناك توتر غير مريح في الغرفة الآن لأنه لم يجب علي أن أرتدي هذا الفستان.
    Jeopolitik olarak, ülkeler arasında gözle görülür şekilde artan bir gerilim var. Open Subtitles من الناحية الجيو سياسية يبدو أن هناك توتر في العلاقة بين الأمم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus