Sonrasında tek bildiğim reklam kaldırıldığı. Hem de hiçbir açıklama olmadan. | TED | وآخر شئ أعلمه، هو أن الإعلان قد أختفى. بدون أي توضيح. |
Bak, bu senin için... zor ve açıklama yapmadan seni bıraktığımı bilmen zor.. | Open Subtitles | اسمعيني ، أعرف أن هذا .. صعب عليكِ وأعلم أنني رحلت بدون توضيح |
Kızımla ilgilenen herhangi birisi ilişkisinin amacını bize açıklamak zorunda. | Open Subtitles | أي شاب يهتم بأبنتي عليه توضيح الغرض من هذه العلاقه |
Lütfen biri bana seçilmiş olmanın neden bu kadar külfet olduğunu açıklayabilir mi? | Open Subtitles | سوف شخص يرجى توضيح لي لماذا هو هذا الملعون اجبا التي سيتم اختيارها؟ |
Hikayeni seninle gözden geçirip niye boktan olduğunu tek tek açıklayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أخوض معك خطوة خطوة، في توضيح سبب فشل قصتك، |
Makalelerimi kaçırmışsınız. 11 Haziranda, bunu açıklığa kavuşturmak istedim. | Open Subtitles | لا بد أنك لم تقرأ بعض مقالاتي، في الـ11 من يونيو، أريد توضيح هذا. |
Sözlerini geri alması veya açıklaması istendiğinde de aynı görüşü savundu. | TED | بل دافع عن رأيه عندما طلب منه مرة أخرى توضيح موقفه أو التراجع عنه. |
Bunu askerlere açıklamaya çalıştı ama iyi bir hatip değildi. | Open Subtitles | لقد حاول توضيح ذلك للجنود لكنّه لم يكن متحدّث جيد |
İyi bir açıklama yapacaktım ama önce telefona bakmalıyım. Bir dakika, lütfen. | Open Subtitles | ، أنا كنت على وشك توضيح نفسي بالكامل ولكن أحدهم يتصل بي |
O zaman beni kiralayan kişiye Michael Westen'ın hâlâ CIA için çalıştığını söyledikten 10 dakika sonra ölmesini açıklama zahmetinde bulunur musun? | Open Subtitles | ربما يمكنكِ توضيح شيئاً لي وتشرحين لي لماذا الرجل الذي إستأجرني كان قد قتل خلال دقائق بعد أن أخبرته أن مايكل ويستن |
Ve bu kitabı okumak,beni yeniden sorgulattı... ...şöyle açıklama ihtiyacı hissediyorum. | TED | وقراءة هذا الكتاب جعلني إعادة فحص تلك النظرية لأن أنا بحاجة إلى توضيح ماذا يعني ذلك. |
Bu değişimi açıklamak için zamanla ne kadar kaçış olduğunu keşfetmek isteriz. | TED | لذلك نود أن نكتشف كم أفلت على مر الزمن؛ حتى يمكننا توضيح هذا التحول. |
Suyun neden yandığını açıklamak zor. | Open Subtitles | من الصعب توضيح السبب وراء إشتعال سطح الماء بالنيران |
Bana bir ayin ayarla tepede... pınar hakkında her şeyi açıklamak zorundayım. | Open Subtitles | جهزلي قداساً لأني بحاجة إليه.. لأني في السماء سأحاول توضيح ما فعلته بالينبوع |
Kendimizi deli gibi göstermeden bunları açıklayabilir miyiz? | Open Subtitles | ..هل تستطيع توضيح كل هذا دون أن يبدو الأمر جنونياً؟ |
Bu kadının dediklerini açıklayabilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك توضيح أي شيء مما قالته تلك المرأة للتو؟ |
Bence ben bunu sana sabırsız kızımdan daha iyi açıklayabilirim. Ha? | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكننى توضيح الأشياء أفضل من إبنتي المتلهفه ؟ |
Buldum, ama gitmeden önce bir şeyi açıklığa kavuşturmak istedim. | Open Subtitles | لقد وجدت لكنني أريد توضيح شيئاً قبل أن اذهب |
açıklaması zor. Hipnotize olmuştum. | Open Subtitles | من الصعب توضيح ذلك لقد كنت تحت تأثير التنويم المغناطيسى |
Bu durum, örnek tabanlı analiz algoritmasını açıklamaya çalışmak olmuyor mu? | Open Subtitles | أليس ما يفعله هو محاولة توضيح نموذج مستند يربط تحليل الخوارزمية |
Bu ilişkinin detayları hakkında açıklama yapma ihtiyacı duyarsanız, bizimle paylaşmak isteyeceğiniz her türlü açıklamayı dinlemeye hazırız. | Open Subtitles | إن أردت توضيح موقفك بخصوص تفاصيل تلك العلاقة فسنرحب بأي توضيح تود إطلاعنا عليه |
Yani saçma gibi görünen tost çizme egzersizi net, uyumlu ve düzenli olmamıza yardımcı oluyor. | TED | تمرين رسم عملية تحميص الخبز يبدو سطحيًا، لكنه يساعدنا في توضيح المشكلة وتنظيمها. |
- Benim bununla hiçbir ilgim yok. - açıklaman için teşekkürler. | Open Subtitles | ليس لي شأن بهذا شكراً على توضيح ذلك |
Sundance'e giden filminin neden ölen dostunun senaryosuna çok benzediğini açıklar mısın? | Open Subtitles | أرغب في توضيح لماذا فلم على وشك أن يدخلك إلى سوندانس يبدو مشابها جدا للنصوص التي كتبها صديقك الميت؟ |
O konuşmalar, netleştirmek istediği Geçen hafta oldu evet | Open Subtitles | إنّه يريد توضيح للخطب الذي حدث في الأسبوع الماضي نعم |
Bazı şeyleri açığa kavuşturmak lazım artık daha fazla merak etmenize gerek yok. | Open Subtitles | هو يريد توضيح الأمور حتى لا تتسائلن بعد الآن |
Alışılmadık fikirlerle mücadele etmek, kendi görüşlerinize açıklık getirebilir. | TED | يمكن لمصارعة الأفكار غير المألوفة أن تساعد في توضيح أفكارك الخاصة. |
Şu an Birleşik Krallık'ta kadınlar, bence çok zekice yeni bir fikir ortaya attılar, maaş farkının etkisini anlatmak amaçlı bir fikir. | TED | حالياً، النساء في المملكة المتحدة، توصلن إلى شيء اعتقدتُ أنه كان خلاقًا إلى حدٍ ما، وذلك من أجل توضيح تأثير تفاوت الأجور. |