Beni korkuttu. Yani beklentileri açısından. | Open Subtitles | أعني, هذا أرعبني, كما تعلم من خلال توقعاته |
İnsanın ölümlülüğünün farkında olması, geçimişini yorumlaması ve gelecek hakkında beklentileri için gereklidir. | Open Subtitles | بحثه في الماضي , و توقعاته للمستقبل الحضارات القديمة كانت ترى بأن الحضارة ستعيش فترة زمنية مُعينة و ستنتهي |
Belki de sen babanın beklentilerini yakalamayacağın için daha önce davrandın ve... | Open Subtitles | ربما قررت منذ فترة مبكرة أنه لا يمكنك أن تتطابق مع توقعاته |
Bu kadın beklentilerini karşılamamış olmalı. | Open Subtitles | و هي لم ترتفع إلى مستوى توقعاته |
Onu her hayal kırıklığına uğratışımda veya beklentilerine karşılık vermediğimde. | Open Subtitles | وكل مرة خيبت أمله كل مرة لم أكن على قدر توقعاته |
Onun beklentilerine ulaşmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أترفع أكثر من مستوى توقعاته |
bana bir neden göster kısa bir seyahate yollayalım, beklentileri boşa çıktı serveti dondu, yeri belirlendi dünyanın sonumu yaklaştı, whoopee! | Open Subtitles | أعطني سبباً كافياً # كي أرسله ليحزم حقائبه # للذهاب في رحلة بلا عودة إذن توقعاته خابت # |
Babam beklentilerini bulduğunda iyi biriydi ama öyle değilsen... | Open Subtitles | كان أبي رجلاً صالحاً إذا وافقت توقعاته أماإذالم يحدث... ... |
beklentilerini yeterince aşağı çekemedimse özür dilerim. | Open Subtitles | آسف كوني لم أخفّض من توقعاته بشكل كافٍ |
Aslında bu noktada beyin önceki beklentilerini, görme merkezi çevresine öyle katı bir şekilde yerleştirmiştir ki, gölgenin varlığı yüzeyin görünüşünü belirsizleştiriyor, bu yüzden B karesini olduğundan daha açık görüyoruz. | TED | إذاً ما يحدث هنا هو أن العقل يستخدم توقعاته السابقة المبنية بعمق فى دوائر القشرة البصرية حيث أن الظل المُلقى يجعل مظهر السطح معتماً، لذا نرى الحرف (ب) أخف لوناً مما هو عليه. |
- Sanırım beklentilerine ayar çekiyor. | Open Subtitles | -أعتقد أنه عدل من توقعاته . |