"تَعْرفَ" - Traduction Arabe en Turc

• bilmeni
• bilmenizi
• bilmek
• bilmen
• bilmelisin
• bil
• Bilmeniz
• bilmelisiniz
• bilmesini

Benim için yaptığın her şeye minnettar olduğumu bilmeni istiyorum.
أُريدُك أَنْ تَعْرفَ أنا حقاً أُقدّرُ كُلّ شيء عَملتَه لي

Sadece bundan ne kadar rahatsız olduğumu bilmeni isterim.
أنا فقط أُريدُك أَنْ تَعْرفَ كَمْ مُزعج أَنا بهذا.

bilmenizi istedim ki işleri hallediyorum.
فقط اريدُك أَنْ تَعْرفَ بِأَنِّي على قمةِ الأشياءِ.

Onların yerini ve yalnız çalışıp çalışmadığımı bilmek istiyorsun.
وأنت تُريدُ أَنْ تَعْرفَ أين هم، وسواء ان كنت أَعْملُ لوحدي أَو لا

Jon, ben de seni seviyorum. Ama hakkımda bilmen gereken bir şey var.
جون، أَحبُّك أيضاً، لكن أعتقد هناك الشيء الذي أنت يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ عنيّ.

Şunu bilmelisin ki; Megan'a duyduğun aşk, o ölse bile hâla duracak.
أنت يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ بأنّ حبَّكَ لمايجن سَيَبْقى مستوي متى هي ذَاهِبةُ.

Durumunu bilmiyorum, ama benimkini bil istedim.
أنا لا أَعْرفُ حالتَكَ، لَكنِّي أردتُك أَنْ تَعْرفَ حالتى.

bilmeni isterim ki asla seninle yatmayı planlamadım.
أُريدُك أَنْ تَعْرفَ أنا مَا خطّطتُ للنوم مَعك.

bilmeni istiyorum, ondan ayrıldım.
وأردتُك أَنْ تَعْرفَ أنني قد أنهيت علاقتي مَعه

...ama bilmeni isterim ki ne söylenirse söylensin sen benim oğlumsun ve öyle kalacaksın.
لَكنِّي أُريدُك أَنْ تَعْرفَ مهما قِيلَ، أنت ولدَي، وأنت سَدائماً يَكُونُ ولدُي

Ursula ile ayrıldığımızı bilmeni isterim.
إستمعْ، أنا فقط. . إعتقدتُ بأنّك يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ تَحطّمتُ مَع أورسولا.

Onu gördüğün için özür dilerim ve bilmeni istiyorum ki öyle garip bir tip değilim tamam mı?
لذا أَنا آسفُ بأنّك كان لا بُدَّ أنْ تَرى ذلك، وأنا فقط أُريدُك أَنْ تَعْرفَ لا ما زِلتُ بَعْض النوعِ شاذِّ، حَسَناً؟

Senin için endişelendik ve yalnız olmadığını bilmeni istedik.
نحن قلقون بشأنك ونحن أردْك أَنْ تَعْرفَ بأنّك لَسْتَ لوحده.

Sizin gibi bir suç dehası ile çalışmanın bizim için bir ayrıcalık olduğunu bilmenizi istiyoruz.
أردنَاك أَنْ تَعْرفَ اي إمتياز هو كَانَ لنا. للعَمَل مَع عبقري إجرامي مثلك

Ama bilmenizi istiyorum ki ben onurlu bir insanım.
لَكنِّي أُريدُك أَنْ تَعْرفَ بِأَنِّي شخصُ شريفُ.

Serginizin üç hafta içinde açılacağı bilmenizi istedim ve hala resimleriniz bize ulaşmadı.
أردتُك أَنْ تَعْرفَ ان معرضُكَ يَفْتحُ خلال ثلاثة أسابيعِ... . . ونحن ما ذالنا لا نملك كل صوركَ.

Buraya gelmemin asıl nedenini bilmek ister misin?
تُريدُ أَنْ تَعْرفَ السبب الحقيقي لماذا أنا هنا؟

Üzgünüm kaptan ama bilmen gerek.
آسف، قائد، لكن أعتقد أنت يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ.

bilmelisin burası tam bir kız mıknatısı.
أنت يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ أن هذا المكانِ مغناطيس حقيقيِ للفتايات الجميلاتِ

Tüm sorumluluğu almak istediğimi ve eğer alınacak bir sorumluluk varsa orada benim olduğumu bil.
وأنا أُريدُك أَنْ تَعْرفَ بأنّني أَتحمّلُ مسؤوليةً كاملةً ومن عليه أن يتحمل كل قرارات فسيكون أنا

Eleştirmeye çalışmıyorum. Sadece Bilmeniz gerekir diye düşündüm.
لست أنتقد فقط إعتقدتُ يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ

Ama bilmelisiniz ki, birşey demeye her zaman bu kadar yaklaşıyorum.
لَكنَّك يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ بِأَنِّي دائماً هذا الإنتهاءِ لقَول الشيءِ.

O şekilde iş yapmaktan hoşlanmadığımı bilmesini istedim.
أنا فقط أردتُها أَنْ تَعْرفَ أنا لَمْ إعملْ ذلك الطريقِ.