"تَعْرفُى" - Traduction Arabe en Turc

• biliyor
• biliyorsun
• musun

Sen soğuk kanlı bir delisin, biliyor musun?
أنت مختلة عقليا. هل تَعْرفُى ذلك؟ يااللهى.

Bu parti hakkında bir şey biliyor musun?
هَلْ تَعْرفُى أيّ شئَ عن الحفلة الراقصة؟

tapınakta herkesin bizi süzdüğünü biliyor musun?
تَعْرفُى ان كُلّ شخصَ كَانَ يحْدق فينا في المعبدِ؟

Ve herhangi birşeyi anlasalardı, kimin başının derde gireceiğini biliyorsun, değil mi?
وإذا إكتشفوا أيّ شيء , تَعْرفُى من سَتَكُونُ في المشكلةِ، أليس كذلك؟

Sen de biliyorsun ki buradan böyle çıkamazsın.
تعال. تَعْرفُى بأنّك لا تَستطيعُى الإفْلات بدون عقاب من هذا.

Sırf sizin biliyor olmanız, başkalarının bilmesini gerektirmez.
أن تَعْرفُى لا يَعْني بأنّ أي شخص آخر يَجِبُ أَنْ يعرف ايضأ.

Oh, yok bişey, sadece adımı biliyor olman beni şaşırttı.
أوه، لا شيء. أنا مُجَرَّد مُتفاجئة انك تَعْرفُى اسمَي.

biliyor musun, bu yemek işi kötü bir fikirdi.
تَعْرفُى ماذا؟ هذا الغداءِ كَان فكرة سيئة.

Kim biliyor musun?
هَلْ تَعْرفُى مَنْ كان هانيبال؟

Bunu biliyor muydun?
هَلْ تَعْرفُى ذلك؟

Ne olduğunu biliyor musun?
هَلْ تَعْرفُى ما ذلك؟

Ne yaptığını biliyorsun değil mi?
فيبى تَعْرفُى ما الذى ستفعليه،اليس كذلك؟

Beni okulda kaç kız istiyoru biliyorsun
تَعْرفُى كم عدد البناتَ يريدْوني في هذه المدرسةِ؟

-Pollux! -Şehir duvarlarının dışına çıkamayacağını biliyorsun.
- تَعْرفُى بأنّك لا تَستطيعُى الذِهاب خارج حيطانِ المدينةَ.

Kalabilirim, biliyorsun.
يُمْكِنُنى الَبْقاء،انت تَعْرفُى

Siktir git! - Yapamayacağımı biliyorsun.
-انتى تَعْرفُى بأنّني لا أَستطيعُ.

Ne biliyorsun?
ماذا تَعْرفُى ؟