Bu kadınla iki defa konuştum, ve ceset hep burada duruyordu. | Open Subtitles | تَكلّمتُ مع هذه الإمرأةِ مرّتين، وهذه الجسم كَانَ هنا كلّ الوقت. |
Kavgadan önce ben, Billy ile konuştum, gitmesini istedim, ama gitmedi | Open Subtitles | تَكلّمتُ مع بيلي قبل المعركةِ وأنا سأُقسمُ في أيّ محكمة. |
Bir tuhaflık olduğundan eminim. Onunla telefonda konuştum. | Open Subtitles | انظر، أَعْرفُ هناك شئ خاطئ انا تَكلّمتُ معه على الهاتف |
Ben onunla konuştum, seni arayamayacak kadar meşgul. | Open Subtitles | تَكلّمتُ معها وهي مشغولة جداً لأنْ نداء أنت. |
Rahiple konuştum, seni ilahilerden birinin ardından çağıracak. | Open Subtitles | تَكلّمتُ مع الوزيرِ، وهو سَ خابرْك بعد أحد الأغاني. |
Az önce Duke'la konuştum Marie'den neden ayrıldın? | Open Subtitles | تَكلّمتُ مع الدوقِ. بِحقّ الجحيم ما هَلْ تَحطّمتَ مَع ماري؟ |
Kendine gelmeye başladı yavaştan düzeliyordu,konuştum onunla. | Open Subtitles | بَدأَ بالرَفْس، بْدأُ يَتحْسن، تَكلّمتُ مَعه. |
Rozetini geri almayı herşeyden çok istediğini biliyorum, ve senin durumun hakkında Profesör Emory ile konuştum bile. | Open Subtitles | أَعْرفُك تُريدُ إستعادة شارتكَ أكثر مِنْ أيّ شئ، وأنا تَكلّمتُ مع الأستاذِ إموري حول حالتِكَ. |
Seattle'daki doktorunuz Dr. Koji ile konuştum. | Open Subtitles | تَكلّمتُ مَع دّكتورِ دكتور كوجي في سياتل.دكتور أيدان |
Hayır, teşekkürler, annemle geçen hafta konuştum. | Open Subtitles | لا شكراً، تَكلّمتُ مع أمِّي الأسبوع الماضي. |
Doğru. Güney Florida'daki bütün üslerdeki askeri inzibatla konuştum. | Open Subtitles | لذا تَكلّمتُ مع الشرطة العسكريةِ في كُلّ قاعدة في جنوب فلوريدا. |
Hayır onunla geçen hafta konuştum. | Open Subtitles | لا، أنا فقط تَكلّمتُ معه الأسبوع الماضي. |
Ona otopsi yapan doktorla konuştum ölüm sertifasını gördüm. | Open Subtitles | تَكلّمتُ مع الطبيينِ المُمْتَحِن الذي عَمِلَ تشريح الجثة، وأنا رَأيتُ شهادة الوفاة. |
Bugün evine kadar gittim ve kızkardeşin Martha ile konuştum. | Open Subtitles | مَررتُ بيتَكَ اليوم : تَكلّمتُ مع أختِكَ، مارثا : |
Dinle, babam ve Bren'le konuştum, bizi sizinkilere gammazlamayacaklar. | Open Subtitles | إستمعْ، تَكلّمتُ مع الأَبِّ وبرن ويَقُولُ بأنّهم لا حقُّ. أنت بكل حق، |
- Adamla konuştum.Herşeyi önüne serdim. | Open Subtitles | تَكلّمتُ مع الرجلِ. وَضعتُه كُلّ خارج. هدّدَ بالتَرْك. |
Onunla konuştum ve bence onu geri almalıyız. | Open Subtitles | تَكلّمتُ إليه وأعتقد بأنه يُمكِنُنا أَن نَعيدهـ. |
Hayır, hayır, itfaiye şefiyle bunu konuştum. | Open Subtitles | لا، لا، تَكلّمتُ مع رئيس كتيبةِ حول ذلك. |
konuştuğum adam korktuğumu söyledi. | Open Subtitles | تَكلّمتُ مع هذا الرجلِ وهو يَقُولُ بأنّني أصبحتُ خائفاً. |
Daha dün gece 10:30 gibi kendisiyle konuşmuştum. | Open Subtitles | -أنا -أنا فقط تَكلّمتُ معه امبارح الساعة 10 و نص |
Seninle konuştuğumu ve anlayış gösterdiğini söylerim. | Open Subtitles | أنا سَأَقُولُ بأنّني تَكلّمتُ معك وأنت تَفْهمُتي |
Bizimkilerle bunun hakkında konuştuk ve bunun harika bir fikir olacağını düşünüyorlardı. | Open Subtitles | أَيّ يُمْكِنُ أَنْ اُحرّر نفسى واعُودُ إلى الموسيقى. تَكلّمتُ مع رفاقى حول ذلك , ويعتقدوا بأنّها سَيَكُونُ فكرةَ عظيمةَ |