"تُهدر" - Traduction Arabe en Turc

• boşa
• harcıyorsun
• heba
• ziyan etme

Böylelikle milyarca dolar boşa harcanıyor.
ويُقدر هذا بالمليارات التي تُهدر كل عام.

Corky, beni dinle. Yemeğe gelmezsen zamanı boşa harcamış oluruz.
استمع لى يا كوركى, انك تُهدر الوقت ان لم تظهر فى العشاء

Vaktini boşa harcıyorsun. Sana saldırma fırsatı tanımayacağım.
إنّكَ تُهدر وقتكَ، فإنّي لن أسمح لكَ بمباغتتي.

- Prometheus, şefkatini insanoğlu için boşa harcıyorsun.
" بروميثيوس " انت تُهدر في مشاعرك , بودك علي البشرية.

Sahip olduğun zekâyı neden iki kuruşluk memurluk maaşı için heba ediyorsun?
أنتَ ذكي جدًا، لماذا تُهدر عمرك بكسب راتب موظف حكومي؟

Sakın gözyaşımı ziyan etme.
لا تُهدر دمعتي

Sınıfımda boşa yer kapladın, burada boşa yer kaplıyorsun... ve hapiste de boşa yer kaplayacaksın.
لقد أهدرت مكاناُ في فصلي الدراسي و أنت تُهدر مكاناً هنا و الآن و سوف تقوم بإهدار مكان عندما يزجونك في السجن

Şu çekim gücü yüksek gömleğin boşa gitsin istemedim.
حسناً , انا لا اريدك ان تُهدر هذا القميص

Ama düşünün ki böyle bir resim boşa harcanmıyor
لكن، تحلّى بالإيمانِ في الصّورةِ الأكبر مهاراتُنا لمْ تُهدر بعد

Zamanımı boşa harcama ,küçük çocuk. Ölmek için daha çok gençsin
لا تُهدر وقتي ايُها الصغير انت صغير جدا على الموت

Onunla baş edebilecekken neden zamanını boşa harcıyorsun?
لماذا تُهدر وقتك في تعاملك معه ؟

Nefesini boşa harcıyorsun.
أنت تُهدر أنفاسك

Cephaneyi boşa harcıyorsun.
أنت تُهدر الذخيرة

boşa enerji harcıyorsun, ve nereye vuracağını belli ediyorsun.
أنت تُهدر طاقتك مع كل لكمة

Sen zaman harcıyorsun.
انت تُهدر وقتك

Ekstra yaşamların heba edilemeyecek kadar değerli.
تلك الحيوات الإضافية أقيم من أن تُهدر.

Bu kadar yeteneğin heba edilişini görmeye katlanamadım.
كرهت رؤيّة الموهبة تُهدر

Sana paranı heba ediyorsun diyorum.
أنا أخبرك بأنّك تُهدر أموالك.