Dilerim ki Alison'la evli olayım çok zengin ve güçlü olayım. | Open Subtitles | أتمنى أن أتزوج من أليسون وان أكون ثريا جدا وقويا جدا |
Mark insanlara bizim araba kazasında öldüğümüzü ve zengin insanlarca evlat edinildiğini söylüyormuş. | Open Subtitles | مارك يقول للناس اننا قد توفينا في حادث سيارة وان شخصا ثريا تبناه |
Madem o kadar zengin, niye büyük bir yatla gelmiyor? | Open Subtitles | هل تعتقد انه كان سيملك يختا أكبر من هذا اذا كان ثريا ؟ |
Süreyya Hanım bir kadınla tanışmış ve kendisiyle evlenmek istiyor ancak iki eşe bakacak durumu yok. | Open Subtitles | سيدة ثريا , زوجكِ قابل فتاة ويرغب بالزواج منها . ولكنهُ لايستطيع ان يعول أمرأتان |
Süreyya artık para da kazanıyor. Bir süre sonra boşanmayı kabul edecektir. | Open Subtitles | . ولكنها تجمع النقود الآن . مع مرور الوقت , ستطلب ثريا الطلاق |
Bu bir avize, ve evet. Kimsenin buradan sallanmasını istemiyorum. | Open Subtitles | إنها ثريا ونعم لا أريد أي أحد أن يتدلى منها |
LaHood gibi zengin bir kasabada vaiz, varlıklı bir adam olur. | Open Subtitles | لأشك في مدينة بها اغنياء كلاهوود القسيس سيصبح رجلا ثريا |
zengin olmanı istiyoruz, zaten siz İngilizlerin buraya gelme nedeni bu. | Open Subtitles | نريد لك ان تصبح ثريا و الا فلماذا اتيت كبريطانيا الى تلك البلاد |
Roberts o kadar zengin oldu ki, emekli olmak istedi. | Open Subtitles | أصبح روبرتس ثريا للغايه و رغب فى التقاعد |
"zengin bir adam olarak öldü. Petrol kuyuları ve bok." 1 milyon papele yakın. | Open Subtitles | لقد مات ثريا و كان لديه آبار بترول أى ما يقرب من مليون |
Evet. Görünüşe göre çok zengin olmuş. Özel bir tür plastik filan icat etmiş. | Open Subtitles | أجل، يبدو كذلك، يبدو وكأنه ثريا جدا لقد قام بابتكار نوع ما من المطاط |
Neredeyse beni öldürüyorlardı. zengin ve güçlü olmak istemiştin. | Open Subtitles | أردت أن تكون ثريا للغاية وقويا للغاية ليس بهذا الشكل |
Ve zengin olmak da. Fakat birşeyler yapmak, ve insanların beni bu yüzden sevmelerini istiyorum. | Open Subtitles | ولكن أن أكون ثريا نتيجة عمل أقوم به وأن يحبني الناس حقا بسبب ما أحققه |
Tüm hayatım doyunca daha iyi görünebilmeyi daha zengin olmayı, daha başarılı, yetenekli olmayı diledim. | Open Subtitles | تمنيت دوما أن أكون وسيما ثريا , ناجحا , موهوبا |
Belki de bana birşey satarak zengin olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان تصبح ثريا اذا بعتني شيء, عِوض عن ذالك. |
Süreyya'dan iyi ne bir anne ne de bir eş vardır. | Open Subtitles | ليس هنالك زوجات ولا أمهات أفضل من ثريا إبنة اختي |
Kendi iyiliği için olduğunu fark etse Süreyya da bunu kabul eder. | Open Subtitles | ثريا ستوافق اذا كانت تعرف مابصالحها |
Süreyya, bunlar bir şeyler planlıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال يخططون لشيء يا ثريا |
Süreyya, akil baliğ iki erkek tarafından anneliğe ve karılığa yakışmayan ameller işlemekle suçlanıyorsun. | Open Subtitles | ثريا ... رجلان يتهمانكِ ... بفعل الفاحشة |
Fransız asıllı İranlı yazar Freidoune Sahebjam Süreyya'nın Recm Edilişi adlı romanını yayımladığında İran'daki recm ve kadın hakları sıkıntıları üzerine dikkatleri çekerek, en çok satanlar listesine girmiştir. | Open Subtitles | . عندما نشر الصحفي الايراني / الفرنسي - فريدوني ساهيب جام , " عن قصة " رجم ثريا |
Sıradan bir avize değil bu, hoş ve fiyakalı. | Open Subtitles | مثل هذه الثريا انها ليست مجرد ثريا عادية انها نوع غير تقليدي وممتع. |