günde üç kez düşmüş gibi yaparak başkalarının görmesini sağlamak. | Open Subtitles | ثلاث مرات في اليوم أو أكثر، التظاهر بالتدحرج من الأعلى. |
Yırtık pırtık giysilerle dolaşan, günde üç kez domuz eti ve mısır ekmeği yiyen kara cahil insanlar. | Open Subtitles | الجميع يلهث في طريق وعر من التخلف والأمية تناول لحم الخنزير ورغيف الذرة ثلاث مرات في اليوم |
Beni günde üç kez arıyor. Beraber olduğumuz zamanlarda bu kadar aramazdı. | Open Subtitles | يتصل بي ثلاث مرات في اليوم يتحدث إليّ الآن أكثر مما كنت بجانبه. |
Bu ikisini al günde üç kere. İşte al, | Open Subtitles | خذ اثنتان من هذه ثلاث مرات في اليوم حين تنتهي,اتصل بالطوارىء |
Eğer hangi cehennemde olduğunu bilseydim ben de erkek arkadaşımı günde üç kere öperdim. | Open Subtitles | كنت لأقبل خليلي ثلاث مرات في اليوم لو علمت فقط اين كان بحق الجحيم |
Çelik tentür. Günde üç defa, suya 10 damla damlat. | Open Subtitles | صبغة الفولاذ، 10 قطرات في الماء ثلاث مرات في اليوم |
İlişkilerimizi, bizi günde üç öğün besleyen ellerle onarmamız gerekecek. | TED | سنحتاج إلى تعزيز الصلات مع الأيدي التي تطعمنا ثلاث مرات في اليوم. |
İlk 6 hafta boyunca günde üç kez kontrole geleceğiz, ve sonrasında gerekli olduğu müddetçe her gün. | Open Subtitles | سنقوم بزيارة ثلاث مرات في اليوم في الأسابيع الستة الأولى ومن ثم كل يوم لطالما هو مطلوب. |
günde üç kez taze çay yapmak için bu yaprakları kullan. | Open Subtitles | أستخدم هذه الأوراق لصناعة شاي طازج ثلاث مرات في اليوم |
Belirli aralıklarla profil fotoğrafını değiştiriyor bazen bir günde üç kez değiştiriyor. | Open Subtitles | ،إنه يغير ملفه الشخصي باستمرار في بعض الأحيان حتى ثلاث مرات في اليوم |
günde üç kez şuraya havuç koy, olur mu? | Open Subtitles | احشري فحسب جزرًا هناك ثلاث مرات في اليوم |
İki saattir mikrodalgadaydı. Bu gelecek altı ay boyunca, günde üç kez gerçekleşti. Washington D.C.'deki, D.C. ne demek, bilen var mı? | Open Subtitles | ساعتين في المايكرويف هذا كان يحدث ثلاث مرات في اليوم لمدة ستة اشهر من يعرف ماذا تعني "دي.سي" امام اسم مدينة واشنطن؟ |
Ev yapımı yemekler, uydu TV ve günde üç kez boğazımdan geçirdikleri yeşil kokteyl. | Open Subtitles | طعام منزلي, تلفزيون ينقل المحطات الفضائية, وأيضا ً... حقنة صغيرة من عصير الكوكتيل الأخضر في رقبتي ثلاث مرات في اليوم. |
günde üç kez "bir şey yapardım." Hala yapıyorum. | Open Subtitles | اعتدت أن "تفعل الاشياء" ثلاث مرات في اليوم. وأنا لا تزال "تفعل أشياء." |
Hatta günde üç kez! | Open Subtitles | بل ثلاث مرات في اليوم |
Her gün. günde üç kez. | Open Subtitles | كل يوم, ثلاث مرات في اليوم |
Herkesin günde üç kere ne yiyeceğini seçme şansı var. | Open Subtitles | والجميع لديه إختيار ثلاث مرات في اليوم مايضعونه على هذا الشيء |
Aiden, onu kulübeye sokacak kadar sakinleştirmek için günde üç kere koşturman gerekiyor. | Open Subtitles | أيدن يجب عليك ان تهرب منه ثلاث مرات في اليوم فقط لتهدأه كفاية لترجع به إلى السقيفة |
Yapılacaklar basit. İki hap, günde üç kere. | Open Subtitles | والطريقة بسيطة قرصين، ثلاث مرات في اليوم |
Bu kahrolası bankın önünden Günde üç defa geçiyorum. | Open Subtitles | أمر على هذا المقعد اللعين ثلاث مرات في اليوم. |
Fei hua. Günde üç defa, süt ve saman. | Open Subtitles | يأكلون حليب وعشب ثلاث مرات في اليوم |
Bu ilacı tok karna, Günde üç defa haplar bitinceye kadar kullanın. | Open Subtitles | خذ هذا الدواء... ثلاث مرات في اليوم بعد الوجبات... وقبل ان ينتهي تعالى ثانية. |
Havuzu doldurur günde üç öğün yemek yeriz. | Open Subtitles | يمكنناأننملاًحوض السباحة... ونأكل ثلاث مرات في اليوم... |