Vergileri artırıyorum, alacak bir şey kalmadığını söylüyorlar. | Open Subtitles | قمتُ برفع ضرائبهم، فقط لكى يقال أنه لا يوجد ثمة شىء متبق ٍ لدىّ كى أفرضه. |
Hayır, burada ölü bir şey var. | Open Subtitles | لا .. ثمة شىء ميت هنا أحتاج المزيد من الشراب |
İşte o an çok aydınlatıcı bir şey oldu. | Open Subtitles | لقد كان فى تلك اللحظة ثمة شىء عميق حدث لى |
Eğer bir şeyler seni rahatsız ediyorsa bana söylemekten çekinme. | Open Subtitles | إنْ كان ثمة شىء يزعجكِ، لا تتردى فى البوح بذلك. |
Burada böyle bir şey yok efendim. | Open Subtitles | ليس ثمة شىء هنا، سيدى. |
İnternette hindilerdeki beneklenmiş bölgelerle ilgili bir şey okudum. | Open Subtitles | قرأت على الشبكة العنكبوتية أن ثمة شىء فى تركيا يتعارض مع اللصوق |
Sevgi dediğimiz şey, kimyasal bir reaksiyondan başka bir şey değildir. | Open Subtitles | لا يوجد ثمة شىء خيالىّ بشأن رد الفعل الكيمائى نحو الذين نحبهم |
Ama önce bilmen gereken bir şey var. | Open Subtitles | لكن أعتقد أن هناك ثمة شىء يجب أن تعرفيه أولاً |
Yapabileceğim bir şey varsa söylemen yeter. | Open Subtitles | إنْ كان هناك ثمة شىء يمكننى القيام به للمساعدة |
Burada yani aşağıda olandan daha farklı bir şey mi var yukarıda? | Open Subtitles | هل ثمة شىء فوق مختلف عن الموجود هنا ؟ |
bir şey daha; tilki hakkında ne biliyorsun? | Open Subtitles | ثمة شىء آخر ماذا تعرف بشأن الثعلب؟ |
Ama öğrenmek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | لكن ثمة شىء واحد أريد أن أعرفه |
Sana sormak istediğim bir şey var. | Open Subtitles | حسناً. ثمة شىء أريد سؤاله إياكِ. |
Bunu çözecek tek bir şey var kardeşim. | Open Subtitles | ثمة شىء واحد سيفصل فى هذا، أخى الأكبر |
- Biliyorsun yolunda olmayan şeyler var. | Open Subtitles | أجل، لكن كلانا يعلم بأنه ثمة شىء ما خطأ. |
Yine de bu sabah kolonimizde garip bir şeyler var. | Open Subtitles | لايزال هناك ثمة شىء غريب بشأن "المَأربة" هذه العشيَّة |
İçimde bir şeyler köpürüyor, peder. | Open Subtitles | ثمة شىء قوى يغلى داخلى يا أبتى. |
Mutfağında bir şey yok. | Open Subtitles | ليس ثمة شىء فى مطبخكِ. |