Alaska, çok şişman ya da çok Sarhoş olabileceğiniz bir yer. | Open Subtitles | الاسكا، حيث لا يمكن ان تكون سمينا جدا او ثملا جد |
Başka bir deyişle, Sarhoş bir müşteriyi direksiyon başına geçirdin. | Open Subtitles | إذاً بكلمات أخرى، سمحت لزبون كان ثملا جدّاً بقيادة سيارة؟ |
Çok sarhoştu ve evine götürmem için 1 0 dolar verdi. | Open Subtitles | كان ثملا جدا وأعطاني 10 دولارات لمجرد أن أوصلة الى منزلة |
Zil zurna sarhoştu. Ayrıca, bir değil yedi kızla beraberdik. Bir dakika... | Open Subtitles | هذا غير صحيح، لقد كان ثملا وكان هناك سبع فتيات |
Öylesine sarhoştum ki, anımsamıyorum. | Open Subtitles | كنت ثملا جدا , ولا أذكر شيئا حقا , مفهوم؟ |
Hem de arkadaşlarımın önünde. Domuz gibi Sarhoştun ama bu bir mazeret olamaz. | Open Subtitles | امام اصدقائي ايضا اعرف انك كنت ثملا كالخنزير لكن هذا ليس مبررا. |
Oğlunuzun onu elinde gitarla koltuğun üstünde Sarhoş bulduğunu söylemiştiniz. | Open Subtitles | ظننت ان ابنك وجده ثملا على الاريكة مع الغيتار المستطيل |
Buralarda dolaşmak için insan Sarhoş olmalı. Ben bile içmeye başlayabilirim. | Open Subtitles | شخص يكون ثملا ليدخل هنا من الأفضل أن أبدأ الان |
Aynı belgede der ki;, "Buenos Aires'te oturmayanlar Sarhoş ve uykulu olanlar ülkelerinin özgürlüğünün alyehine konuşabilirler" | Open Subtitles | لقد قال أيضاَ في نفس تلك الوثيقة: لا يوجد هناك مواطن في بيونس آيرس.. حتى لو كان ثملا أو نائماَ, قد يتكلم ضد حريات البلد |
Seni sürekli Sarhoş ederek, Allan ne isterse yapıyor, buna uyuşturucu kaçakçılığı da dahil. | Open Subtitles | بإبقاءك ثملا , آلان يفعل ما يريده بما في ذلك الاتجار فى المخدرات |
Bir gece eve zil zurna Sarhoş geldi ve lavaboyu tamir etmek istedi. | Open Subtitles | لقد جاء ثملا الى البيت في أحد الليالي. وكان يريد تثبيت المغسلة. |
Son doğum günümü, dandik bir barda Sarhoş olup kavga çıkaran birini zaptetmekle geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت اخر عيد ميلاد لي أخضع ثملا و فوضوياً في حانه خسيسه |
Kolay olacak. Ferguson o kadar sarhoştu ki, Tina Turner ile bile tanışsaydı hatırlayamazdı. | Open Subtitles | فيرغيسون كان ثملا ً جدا ً, حتي لو التقي تينا تورنر ما كان ليذكر. |
Maymun çok sarhoştu. Kendisini hedef yaptı ve onu dizginlemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | العسكري كان ثملا جدا كان يعرض نفسه للخطر |
O kadar sarhoştu ki ıslak yerde kayıp kafasını tuvalete vurdu. | Open Subtitles | كان الرجل ثملا جدّاً لدرجة إنزلاقه بسبب الأرضية المبللة وإصطدام رأسه بالمرحاص. |
- O sarhoştu. - Yatılı okuldan gelen ilk mektubun. | Open Subtitles | كان ثملا الرسالة الأول من المدرسة الداخلية |
Kötü bir haldeydim, sarhoştum ve onu öptüm. | Open Subtitles | لقد كنت في المكان الخطأ لقد كنت ثملا و قبلتها |
- Ben iyi bir dansçıyım, belki de o gece sarhoştum. | Open Subtitles | انا راقص جيد ربما كنت ثملا تلك الليلة |
sarhoştum ve kafam iyiydi. Bir kamyonette kalıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت ثملا ومُنتشياً أنام في شاحنة |
Belki de sen Sarhoştun, çünkü ben öyle bir şey yapmadım. | Open Subtitles | ربما أنت كنت ثملا أو منتشيا لأنه لم يكن أنا |
Bu gece onu burada sıkıştırmış. Oldukça sarhoşmuş tabii. | Open Subtitles | الليلة جاء هنا متحججا وكان ثملا للغاية |
Bizim Dicko'nun yapmayacağı şey yoktur özellikle de Sarhoşken. | Open Subtitles | لا يوجد تصرف حقود سأعرض ماضى ديكو القديم هنا خاصة إذا كان ثملا |