| Dün sarhoş oldun, bütün gece sarhoş kaldın ve halen sarhoşsun! | Open Subtitles | كنت ثملاً بالأمس ، وكنت ثملاً طوال الليل وما زلت ثملاً |
| Onu öldürdüğünde de sarhoş muydun, yoksa o zamana kadar ayılmış mıydın? | Open Subtitles | هل كنتُ ثملاً حين قتلتها ؟ أم كنتُ صاحياً بذلك الوقت ؟ |
| Ayrıca yapmam gereken bir işim var. Sadece henüz yeteri kadar sarhoş olmadım. | Open Subtitles | كما أنّ لديّ أموراً أقوم بها، إلاّ أنّني لستُ ثملاً بما يكفي بعد |
| Beni oraya götüren çocuk ayakta duramayacak kadar sarhoştu. | Open Subtitles | أخذنى أحد الشباب و كان ثملاً جداً ولا يستطيع الوقوف |
| Ben 16 yaşındayken günün yarısı ya sarhoştum ya da uçuşlardaydım. | Open Subtitles | حسناً عندما كنت في عمره كنت ثملاً معظم الوقت, ماذا عنكِ؟ |
| Bir kan testi yapın, dün gece ne kadar sarhoş olduğunu öğrenelim. | Open Subtitles | قم بإجراء فحص لمستوى السموم حتى تعرف كم كان ثملاً الليلة الماضية. |
| Çok sarhoş olduğum için ondan sonra olanları pek hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت ثملاً و ولا أتذكر شيئا حدث بعد ذلك |
| Çünkü belki o zaman bana yalan söyleyemeyecek kadar sarhoş olursun. | Open Subtitles | ربما حين أسألك حينها عن خطبك فستكون ثملاً ولن تستطيع الكذب. |
| sarhoş olunca öyle yüksek sesle horlarım ki hiçbir şey duymam. | Open Subtitles | حينما أصبح ثملاً أقوم بالشخير بشدة لذا لن أسمع أي شئ |
| sarhoş hâlde içeri girdi, sonra saçma sapan konuşmaya başladı. | Open Subtitles | دخل وكان ثملاً ثم بدأ يحدثني بكلام لا معنى له |
| Ara sınavdan "A" almış olsaydım muhtemelen şimdiye ben de sarhoş olmuştum. | Open Subtitles | ربما سأكون ثملاً اذا حصلت حتماً على الدرجة الممتازة في اختبار الفصلي |
| Çok sarhoş olduğum bir gün rahibe sordum. | Open Subtitles | كنت ثملاً في أحد الأيام وسألت الكاهن عن ذلك |
| Mottola'yı sarhoş halde Joliet'te buldular. Trene hiç binmemiş. | Open Subtitles | لقد وجدو موتولا , لقد كان ثملاً في زقاق في جولييت , لم يركب القطار |
| Nöbetteyken sarhoş oldun. | Open Subtitles | أنتهى بك الأمر ثملاً أثناء تأدية عملك كحارس |
| - Berbat bir prodüksiyondu. Renfield sarhoştu! Ben muhteşem olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | ــ كان عمل فظيع، رينفيلد كان ثملاً ــ برأيي أنه كان رائعاً |
| En sonuncusu çok sarhoştu. | Open Subtitles | آخر مدرس كان ثملاً ولم يستطع العثور على غرفته |
| sarhoştum, ama sadece bir banka soyduğuma eminim. | Open Subtitles | كنت ثملاً , ولكني واضح سرقت بنكاً واحداً فقط |
| Ve bir keresinde de, çok sarhoşken birine bel kemiği müdahalesi yapmıştım. | Open Subtitles | ومن ثم كانت هناك مرة كنت ثملاً جداً أعطيت شخصاً تسوية للظهر |
| Biliyorum, çünkü bir kaç kere alkollü kullanmaktan yakalandım. | Open Subtitles | يجب علي معرفة ذلك. لقد حصلت على العديد من مخالفات السياقة عندما تكون ثملاً |
| Kulüpten ayrıldığında sarhoştun. Seni gördüm. | Open Subtitles | أنت كنت ثملاً عندما غادرت النادي ، أنا رأيتك |
| Dostum, ben içkili araç kullanmaktan tutuklandım. Bu yüzden vurulmak istemem. | Open Subtitles | يا للهول، أنا أكون ثملاً عندما أقود أنا لا أريد أن يتمّ قتلي بسبب ذلك |
| Kazadan önce içki içiyormuş ve anneniz dahil birkaç kişi öldürülmüş. | Open Subtitles | لقد كان ثملاً قبل الحادثة, وعدة أشخاص, من ضمنهم والدتكِ, قُتلوا. |
| kafayı fena bulmuştum ve yüreğim fena incinmişti. | Open Subtitles | فقد كنت فى ثملاً للغاية و قد أحسست بقلبى مكسوراً |
| zom olmuş ve 100 kere filan Gümüş Hançer'i söylemişti. | Open Subtitles | كان ثملاً ، وغنى اغنية خنجر الفضة قرابة 100 مرة |
| Çocuğu tanıyorum. sarhoşmuş. | Open Subtitles | لا توجد إهانات أنا أعرف الفتى , لقد كان ثملاً |
| Hatunun adını hatırlayamıyorum. Üzgünüm, dün kafam bayağı iyiydi. | Open Subtitles | لا أتذكّر اسمها , آسف لقد كنتُ ثملاً للغاية بتلكَ الليلة |
| Mutsuz, yaşlı bir ayyaş olmaktansa lanetli olmayı tercih ederim! | Open Subtitles | أفضّل أنْ أكون ماكرة على أنْ أكون عجوزاً بائساً ثملاً |
| Sahilde içiyordu, tam şuranın yanında, ve dediler ki, kafasını çarpmış, düşmüş, ve boğulmuş. | Open Subtitles | لقد كان ثملاً عند الحاجز البحري القريب من هنا و يقولون أنه ضَرب رأسه و سقط و غرق |
| Babam ayyaşın tekiydi ve hiçbir işte dikiş tutturamadı. | Open Subtitles | أبي كان ثملاً و أحمقاً و كان لا يحتفظ بوظيفة |