Geçen hafta, sarhoş oldu ve arabamıza hasar verdi. | Open Subtitles | و في الأسبوع الماضي كان ثملًا و وضع علامة على سيارتنا |
Gidemeyecek kadar sarhoş. | Open Subtitles | لقد كان ثملًا جدًا بحيث لا يمكنني تركه يغادر. |
Hiçbir şeyi yazmaz, ara sıra sarhoş olduğu zamanlar hariç. | Open Subtitles | إنه لا يكتب كل شيء في الحقيقة باستثناء بعض الأحيان، عندما يكون ثملًا |
Kafam iyiyken karaladığım bir alay saçmalık. | Open Subtitles | هذا مجرد قليل من الهراء كتبته عندما كنت ثملًا |
Bana sarhoşken çıtlattığın şu bebek ayı mıdır nedir almayı unutmam. | Open Subtitles | أو أيًّا يكُن ما جعلني أؤشّر عليه حين كنت ثملًا. |
Geçen gün sarhoştum senin de moralin bozuktu. | Open Subtitles | في ذلك اليوم، لقد كنتُ ثملًا وأنتِ... كنتِ منزعجة |
Neyi, sarhoş olduğunu mu, bok gibi göründüğünü mü yoksa ona tecavüz ettiğini mi? | Open Subtitles | ماذا؟ أنك كنت ثملًا وكنت تبدو بحالة سيئة؟ أنك اغتصبتها؟ |
Neyi, sarhoş olduğunu mu, bok gibi göründüğünü mü yoksa ona tecavüz ettiğini mi? | Open Subtitles | ماذا؟ أنك كنت ثملًا وكنت تبدو بحالة سيئة؟ أنك اغتصبتها؟ |
sarhoş ol ya da olma, o bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | أتعلم، سواء كنت ثملًا أم، فإنّها لا تستحقّ ذلك. |
Öyle birinin böyle bir şey yapması için epey sarhoş olması gerekir. | Open Subtitles | ،فلا يمكنني التصور أنه يفعلُ شيئاً كهذا إلا إذا كان ثملًا |
Kötü haber ise, şerit ihlali yapmanızın tek bir anlamı olabilir o da sarhoş olduğunuz. | Open Subtitles | النبأ السيء أن هذا لا يعني إلّا أنّك تترنّح بين المسارات لكونك ثملًا. |
sarhoş ol ya da olma, o bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | أتعلم، سواء كنت ثملًا أم، فإنّها لا تستحقّ ذلك. |
Evet. Gecenin 4'ünde sarhoş şekilde kapıma dikildi. | Open Subtitles | أجل، الشقيّ الصغير ظهر ثملًا لدى عتبة بابي ليلة أمس بالـ4 صباحًا. |
Bütün gün bedava bira içmek ve sarhoş olmak için. | Open Subtitles | حتى يمكنك شرب بيرة مجانية وتكون ثملًا طوال اليوم |
Açıkçası söylemek gerekirse, akşamdan kalma yerine daha çok sarhoş diyebilirim. | Open Subtitles | من باب المُصارحة، سأُصنّف وضعي بأنّي لا أزال ثملًا عوضًا عن آثار الثمالة. |
Kötü haber ise, şerit ihlali yapmanızın tek bir anlamı olabilir o da sarhoş olduğunuz. | Open Subtitles | النبأ السيء أن هذا لا يعني إلّا أنّك تترنّح بين المسارات لكونك ثملًا. |
O yüzden sarhoş olup annene kızdığında vücut sanatı hakkında ...kalıcı kararlar verme. | Open Subtitles | وايضًا مهم أنك لا تقرر قرارات دائمة حول فن الجسم , عندما تكون ثملًا للغاية و غاضب من أمك |
Bekarlığa veda partisine sarhoş bir rahibi mi çağırdın? | Open Subtitles | دعوت قسًا ثملًا لحفل توديع عزوبية؟ |
Çirkin bisikletin iki suç sırasında da görülmüş. Beni soyduğunda fark etmedim tabi ki, Açıkçası Kafam biraz iyiydi. | Open Subtitles | فلقد شوهدت دراجتك القبيحة بمسرحيّ جريمة، ولكني لم ألحظ عندما قمت بسرقتي لأني كنت ثملًا. |
Bir akşam Kafam güzeldi. | Open Subtitles | في إحدى الليالي ، كنتُ ثملًا |
Bana sarhoşken çıtlattığın şu bebek ayı mıdır nedir almayı unutmam. | Open Subtitles | أو أيًّا يكُن ما جعلني أؤشّر عليه حين كنت ثملًا. |
Bir kez sarhoşken biriyle yattı. | Open Subtitles | لقد نام مع إحداهن... مرة واحدة... عندما كان ثملًا. |
Cesur değildim, sadece sarhoştum. | Open Subtitles | لم أكن شُجاعًا لقد كُنت فقط ثملًا |