Ülken, bize ihanet ettiğin için çok büyük bir bedel ödemek üzere. | Open Subtitles | إن بلادك على وشك أن تدفع ثمناً غالياً للغاية جراء خيانتنا |
Tanrı biliyor ya, onu yakalamak için inanılmaz bir bedel ödüyoruz. | Open Subtitles | الله يعلم أننا ندفع ثمناً غالياً للإمساك به |
Tanrı biliyor ya, onu yakalamak için inanılmaz bir bedel ödüyoruz. | Open Subtitles | الله يعلم أننا ندفع ثمناً غالياً للإمساك به |
Camii duvarına işediniz hanımefendi. Bu size pahalıya patlayacak. | Open Subtitles | أنتِ تقترفين غلطة، أيّتها العميلة، وستُكلّفكِ ثمناً غالياً. |
Ama sana pahalıya patlayacak. | Open Subtitles | سوف يُكلفك ثمناً غالياً . |
İnan bana hanımefendi, iyi niyetim yüzünden, çok yüksek bir bedel ödeyebilirim. | Open Subtitles | صدقيني سيدتي لأجل حسنِ نيتكِ سأدفع ثمناً غالياً |
Bazen de sağ kalabilmek için büyük bir bedel ödüyoruz. | Open Subtitles | وأحياناً ندفع ثمناً غالياً للنجاة منها |
Bunu yaparak çok büyük bir bedel ödüyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تدفع ثمناً غالياً لفعلك ذلك |
Cesaretin için büyük bir bedel ödedin. | Open Subtitles | دفعت ثمناً غالياً لشجاعتك |
Cesaretin için büyük bir bedel ödedin. | Open Subtitles | دفعت ثمناً غالياً لشجاعتك |
Haddinden fazla bir bedel ödedik. | Open Subtitles | لقد دفعنا ثمناً غالياً |
Başkan, Bauer'ın özgürlüğü için yüksek bir bedel ödedi. | Open Subtitles | (الرئيس دفع ثمناً غالياً مقابل حرية السيد (باور |