Sanırım 'akşamların' çok değerli, her ne yapıyorsan artık. | Open Subtitles | إفترضْ أمسياتكَ، مهما تفعله معهم أنه لشئ ثمين جداً |
Olabilir, ama ölüsü bile bizim için çok değerli olabilir, efendim. | Open Subtitles | ربما. لكن حتى جثّتَه سَيَكُونُ ثمين جداً إلينا، سيد |
Ama YZ'ye sahip satranç platformları, yapay zeka geliştirenler için bugünlerde çok değerli. | Open Subtitles | ثمين جداً لمُطوّري شبكات الذكاء الإصطناعي تلك الأيّام |
Yani yiyeceklerimizi renklendirmek için kullandığımız çok kıymetli bir şey. | TED | فهو شيء ثمين جداً حيث نستخدمه في صبغ أغذيتنا. |
Sen benim için çok değerlisin. | Open Subtitles | أنت ثمين جداً بالنسبة لي |
Kesinlikle. Onun vakti çok değerli ve kendisi çok meşgul biri. | Open Subtitles | لكن أن أتفهم ذلك وقتها ثمين جداً |
Hayal edebileceğiniz gibi çok değerli. Ayrıca dikkatli olunmazsa epey tehlikeli. | Open Subtitles | حجر ثمين جداً كما تعلم، لكنه أيضاً خطر جداً إذا لم تأخذ حذرك |
Dünyada sadece bir tane var ve çok değerli. | Open Subtitles | ماذا نفعل ؟ هناك فقط واحد منه في العالم وهو ثمين جداً |
çok değerli çalıntı bir ürünü almaya çalıştığını itiraf etmeden olmazdı. | Open Subtitles | إلى الشرطة. ليس بدون الاعتراف بأنكِ حاولتِ شراء شيء ثمين جداً ومسروق. |
Ama çok değerli bir eleman. | Open Subtitles | ضِعْه خارج للرِعاية. لَكنَّه a ثمين جداً قطعة القوة البشريةِ. |
Yani ben uzaktayken, benim söylediklerime itaatsizlik ettin, ...bir parti için benim evimi kullandın ve benim için çok değerli bir şeyi kırdın? | Open Subtitles | لذا بينما أنا كُنْتُ بعيداً، عَصيتَ رغباتَي، إستعملتَ بيتَي لa حزب ومعدم الشّيء الذي كَانَ شيء ثمين جداً لي؟ |
Benden çok değerli bir diski çaldı. | Open Subtitles | لقد قامت بسرقة ديسك ثمين جداً مني |
Birkaç yıl önce; bir zamanlar senin eski patronuna ait ve çok değerli olan bir şeyi ele geçirmek üzereydik. | Open Subtitles | منذ عده سنوات, كنا على وشك الحصول على شيء ثمين جداً -شيء كان يعود لرئيسك السابق |
Beverly ile yaşadıkların çok değerli ve az rastlanır türden. | Open Subtitles | مالديك مع بيفرلي ثمين جداً ونادر |
Gemide bulunan şey onlar için çok değerli. O halde bizim için de değerli. | Open Subtitles | ثمين جداً لهم, وهذا ما يجعله مهماً لنا |
Kesinlikle. Onun vakti çok değerli ve kendisi çok meşgul biri. | Open Subtitles | لكن أن أتفهم ذلك وقتها ثمين جداً |
- Ama gecelerin çok kıymetli! - Ne alakası var? | Open Subtitles | إفترضْ أمسياتكَ، مهما تفعله معهم أنه لشئ ثمين جداً |
Onun zekâsında ve düşünce yapısında tüm bunları gizli tutmasını sağlayan çok kıymetli bir şeyler var. | Open Subtitles | موهبتها و نظرتها للأشياء كان هناك شيء ثمين جداً لها بإبقائها كأسرار |
Görünüşe göre bugünlerde federal ajanlar çok kıymetli. | Open Subtitles | يبدو أن العميل الفيدرالى ثمين جداً هذه الأيام |
Benim için çok değerlisin, Wilfred. | Open Subtitles | أنت ثمين جداً لي يا (ولفريد). |