"ثوباً" - Traduction Arabe en Turc

    • elbise
        
    • elbiseler
        
    • elbisesi
        
    Puanlı bir elbise giyiyor. Yüzü çok yorgun. Open Subtitles إنها ترتدي ثوباً من القماش المنقط ووجههامهموم.
    Sağ ol. Ve sonra bir elbise çalıp çöpe attığımı söylüyorsun! Open Subtitles شكراً , وتعتقد أني سرقت ثوباً ثمَّ رميته ؟
    Ayrıca, özel bir elbise yaptırdım. Open Subtitles بجانب أنني أعددت ثوباً من نسيج مربع النقش
    Yeni bir elbise alması lazım. Open Subtitles يجب أن تشتري ثوباً جديداً ذلك ما يجب أن تفعلهُ
    "Burunda yaşayan bir adam vardı." "Kendine krepten elbiseler yapan." Open Subtitles كان هناك رجلاً عجوزاً، صنع لنفسه ثوباً من القماش الرقيق.
    Haklısın, yeni bir elbise lazım. Open Subtitles يجب أن تشتري ثوباً جديداً أجل أنتِ مُحقة
    Demiştin ki, "kusursuz bir dünyada harika bir elbise giyer, ve sevdiğim adamla dans ederdim". Open Subtitles انت قلت انه في العالم المثالي كنت سترتدين ثوباً جميلاً وسترقصين مع الرجل الذي تحبين
    Varlıklı bir adam bana en son elbise verdiğinde beni Khal Drogo'ya satıyordu. Open Subtitles أخر مره أهداني رجلٌ غني ثوباً كان يبيعني للكال دروجو
    Tek emin olduğum şey siyah bir elbise giyiyordu. Open Subtitles جلّ ما يمكنني قوله بشكل أكيد، أنّها كانت ترتدي ثوباً أسوداً.
    Yumruk heykelini çalan kişinin siyah elbise giyen biri olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نعلم أنّ أياً من سرق القبضة كانت امرأة ترتدي ثوباً أسوداً...
    En başından beri benden elbise istememiştiniz zaten, değil mi? Open Subtitles أنتي لا تريدين ثوباً من عندي ألستِ كذلك , سيدتي ؟
    55 yaşında birinin askılı elbise giydiğini düşün. Open Subtitles ما رأيكِ بصورة لإمرأة بعمر 55 سنة وهي ترتدي ثوباً فضفاضاً؟
    Büyükannem balo için tıpkı bunun gibi bir elbise almıştı bana. Open Subtitles جدّتي اشترت لي ثوباً كهذا تماماً بمناسبة عودتي إلى المنزل.
    Beni barda bulduğun gece üzerindeki elbise "beni sik" diye bağırıyordu. Open Subtitles أخذتني من حانة وأنت ترتدين ثوباً أسود يدعوني لمضاجعتك.
    Bana bir elbise giydirmesi için hemşireye yalvardım. Open Subtitles هل تعرف ، لقد رجوت الممرضة أن تسمح لى بارتداء ثوباً -هل لا زال الألم كبيراً ؟
    Gerçekten çok güzel. Kendime ve küçük kızıma elbise dikeceğim. Babası çok beğenecek. Open Subtitles هذا جميل جداً - سأخيط ثوباً لي ولأبنتي, سيفرح والدها -
    Bana böyle bir elbise alırsan, kimle olursa evlenirim. Open Subtitles لو أحضرت لي ثوباً كهذا لتزوجت أي شخص
    sana çok hoş bir takım elbise aldım bak Open Subtitles انظري لقد أحضرت لكِ ثوباً جميلاً
    - Çünkü senin için yeni bir elbise aldım. Open Subtitles هذا لأني - أحضرت لك شيئا لقد أشتريت لك ثوباً جديداً
    Lions View'de güzel elbiseler giyebilir miyim? Open Subtitles "حين أذهب إلى مستشفى " رؤية الأسد هل لى أن أرتدى ثوباً جميلاً ؟
    Bilmiyorum. Sadece kahkaha sesleri duydum ve süslü bir elbisesi olan bir kız gördüm. Open Subtitles لا أعرف , سمعت بعض الضحكات ثم وجدت فتاة ترتدي ثوباً أنيقاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus