Kötü yanmış. Ama suda yanması için fazla kusursuz. | Open Subtitles | سيء، لكن دقيقٌ جداً لكي يكون ناجم ٌعن نارٍ أو ماء |
Zaten bu lise muhabbeti için fazla yaşlıyım. | Open Subtitles | أنا مشغولة جداً لكي أفكر بحماقة إعجاب المدارس المتوسطة |
Dün kedinizin benimle takılmak için fazla havalı olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | بالأمس قلتِ أن قطتكِ رائعة جداً لكي تتجول معي |
Bu yüzden bu görüntüleri ve kutup bölgelerinde yaptığım işten bir kesiti sizinle paylaşabildiğim için çok heyecanlıyım. | TED | وانا متحمس جداً لكي أريكم هذه الصور عن بعض من أعمالي .. في القطب الشمالي .. ونحوه |
National Geographic normalde böyle bir şey yapmaz. Bu yüzden bunu sizinle paylaşabildiğim için çok heyecanlıyım. | TED | " ناشيونال جيوغرافيك " عادة لا تسمح بذلك لذا انا متحمس جداً لكي اتشاركها معكم |
Ama bunun için fazla iyidir Frank Zappa. | Open Subtitles | لكنه رائع جداً لكي يفعل ذلك يا (فرانك زابا) |
- Her gün takmak için fazla güzel bu. | Open Subtitles | -أنها جميلةَ جداً لكي أرتديها يومياً |
Boşalmak için fazla sarhoşum. | Open Subtitles | انا ثمل جداً لكي أقذف |
Ben hata yapmak için fazla büyüğüm, Spence. | Open Subtitles | (أنا كبير جداً لكي أفشل يا (سبينس |
- Burada olduğum için çok heyecanlıyım, efendim. | Open Subtitles | -أنا متحمس جداً لكي أكون هنا يا سيدي |
Oh, bakmak için çok heyecanlıyım ben. | Open Subtitles | أنا متوترة جداً لكي أنظر. |